You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Yapay zekâ! Artık geleceğin değil bugünün teknolojisi... 2030 yılına kadar 15,7 trilyon dolar ekonomik hacim yaratacak bir teknoloji... Yapay zekâ, yakın gelecekte hayatımızın her alanına nüfuz etmiş olacak. 1956 yılında John McCarthy, yapay zekâyı bir mühendislik disiplini olarak tanımlarken 2017 yılında yapay zekânın öncü isimlerinden Profesör Andrew NG, insanlığın yeni elektriği betimlemesini yapmıştır. Bu iki tanım arasındaki en önemli fark, yapay zekânın mühendisliğin ötesinde hayatın her alanına etki edebilme potansiyelinin görülmüş olmasıdır. Nasıl ki elektrik, insanlığın sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda yeniden şekillenme...
This book is a collection of fairy tales in Udeghe (Udihe), an endangered Tungus language spoken by approximately 100 people in the southern part of the Russian Far East. It provides the first fairly representative sample of folklore in the Southern dialect of Udeghe. The twenty-five texts were recorded from Udeghe speakers in the Primorje region of Russia between 1984 and 1997. They are published in phonological transcription and supplied with morpheme-by-morpheme glosses and English translations. The footnotes clarify certain Udeghe words, expressions, objects and customs, and provide information on when and how the texts were recorded, as well as about similar motifs that appear in other published sources on the folklore of the Udeghe, and other Tungus people. The book also contains a preface which explains the conventions used in rendering the texts, and gives a brief introduction to Udeghe language and culture.
Yıllar önce çevre ülkeler tarafından gıpta ile izlenen, örnek alınan bir ülke olan Middletown, zaman içinde bitmeyen sorunlarla boÄŸuÅŸan bir ülke haline gelmiÅŸ. Gün geçtikçe öyle bir duruma düşmüş ki, bir sorun bitti diye sevinilirken, yerine iki sorun daha ortaya çıkar olmuÅŸ. Önceki sene sellerle boÄŸuÅŸulurken bu sene selin yerini kuraklık ve yoksulluk almış. Middletown ülkesi sürekli bu sorunlarla uÄŸraşırken ülkenin Kral ve Kraliçesi ise bu sorunları ortadan kaldırmak için gece gündüz çalışırlarmış. Bu Kral ve Kraliçenin Aida isimli güzeller güzeli bir Prensesi varmış. Prenses Aida sadece güzelliÄŸi ile deÄŸil zekâsı ve çalışkanlıÄ...
Doğu ve Batı kağanlarının dirliğinde, birbirinin gücünü ölçmeye çalışan, çerisini ve malını sınayan çaşıtlar vardı. Bu çaşıtlar Türkeli'ne baş olmak, diğer kağanlar hakkında bilgi edinmek için kullanılırdı. Türk yurtlarına Çin'den gelen çaşıtlar olurdu ama bunların yanı sıra, Çinliye yardım eden ve Suğdak denilen budundan da çaşıtlara da rastlanırdı. Bunlar Türk düşmanları olarak bilinirdiler. Göktürkler, Ötüken'de yerleşmiş yüzlerce çaşıtla adı konulmamış bir mücadeleye girişmişti. Ne var ki, çaşıt ordusunun başındaki kişi de bir Göktürk'tü! Türk'ün Türk'le vuruşması ve çaşıtlığına rastlansa da, Türk'ün Çinliye çaşıtlıkla hizmet etmesi işitilmiş şey değildi! Ötüken'de artık, olmaz işler oluyordu. Devletin en ulu sırrını taşıyan gümüş oklar, kimlerin elindeydi? Umay Ana'nın kutlu sırrı gizlediği kaplumbağa yontusu neredeydi? Vezir Tonyukuk, Bilge Kağan ve Kül Tigin'in ölümünden sonra Göktürk Devleti'ni ayakta tutmaya çabalayan İl-İtmiş Katun bütün bu soruların karşılıklarını bulmak zorundaydı. Ötüken Neşriyat