You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Boş zannedip geldiğimiz topraklar boş değilmiş.” Hiçbir zaman sonumuzu düşünmedik. Aldandık Kırlı. Bir kere değil, birkaç kere aldatıldık.
Bu topraklarda faşizm, resmi ve sivil güçleriyle, daha iyi bir dünya isteyenlerin üzerinde baskı ve zulmü hiç eksik etmedi
Her yeni din, başka bir dini ve o dini devletin tüm temellerini sarsan ve kendi devletini kurmaya dönük bir devrimci harekettir. Vatansızdır ve enternasyonaldir. Bütün yeryüzüne aittir. Sınırlar ötesidir. Gün ışığına çıktığı andan itibaren kendi emirleri, düzeni ve disiplininin hayata geçmesi için mücadele başlar. Her türlü olanaklar seferber edilerek yeni dine karşı durulursa da, etki tepki düzleminde yıllar alsa da çoğunluğun dediği olur. Yeni din, devleti ele geçirir. Din, devlet dini olarak kabul edilir. Dinin devrimci karakteri işte o ana kadar geçerlidir. Yeni din egemenleşince, devrimci özelliklerini kaybeder. Tıpkı eskisi gibi yeni din de...
Dünya Düzenini SAVAŞÇILAR ve MACERACILAR İnsana bitki ve hayvanı evcilleştirerek yerleşik yaşama geçme imkanını tanıyan ilk yer, doğu coğrafyasıydı. Bu yüzden ilk kabile düzeninden krallığa ve imparatorluğa doğru değişen ölçekte ilk savaşlar da, bu coğrafyada gerçekleşti. Mezopotamya’dan başlayıp Mısır, Levant, Küçük Asya (Anadolu), İndus ve Çin’e genişleyen tarım ve ticaret coğrafyalarında ilk savaş dumanları tüterken, buna eşlik eden zenginlik, aynı zamanda buralarda dünyanın ilk medeniyetlerini de inşa etmeye başladı. Binlerce yılın ardından batı ufkunda beliren yeni savaşçılar, zenginlik ihtirasına yeni bir yön tayin etmeye başlamış olsalar bile, savaşın ve savaşçının temel mantığı, zemini ve araçları hiç değişmeksizin kendini tekrar etmeye devam edecekti; o da mülkiyet kazanma ve mülksüzleştirmeydi…
… Ve biz, hep yollarda olmak isteriz, korkularımıza inat. Uzaklara gitmek... Eğer uzaklardaysak dönmek geriye... Korkularımız bizi yönetmesin isteriz. Ve gidememelerin, dönememelerin ağırlığı çöker yüreğimize. Boşuna, “Gün olur alır başımı giderim,” şarkısına eşlik etmek. Başını alıp gidince aslında hiçbir yere gitmiyorsun. Varlığın mekân değiştiriyor sadece. Çimlerin yeşili, ağa takılan balık, denizin mavisi, güneşin batarken turuncu tepsi görünüşü… Kendini kandırıyorsun. Düşüncelerini bastıramadığında, kendi kendinle kaldığında, başını alıp hiçbir yere gidemediğini görüyorsun. Gittiğin her yere, omuz başında kendini götürüyorsun.
Вниманию читателей предлагается особый тип словаря, в котором собрано более 5800 фразеологических единиц турецкого языка с переводом на русский язык и толкования- ми их значений на турецком языке. На примерах из классической и современной турецкой литературы, СМИ, устных источников показано их употребление в речи. Приводятся различные особенности их употребления, синонимичные и ...
None
Vols. for 1963- include as pt. 2 of the Jan. issue: Medical subject headings.