You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
“Beni evlendirmeye kalkıştılar. Çok zorladılar. Lakin ben çocuksam da süt kuzusu da değilim ya. Oldukça aklım başımda ve bilhassa fikirlerim pek büyük ve pek ziyade. Kaleme yeni çırak oldum. Elde dört para yok. Zaten pederden almakta bulunduğum haftalığı dahi tam bir tiksintiyle almaktayım. Hevesim kendim kazanıp kendim yemekte. Şimdi şu fikir ve iddiayla beraber evlenmek ve fazla olarak pedere bir de evin masrafları için muhtaç olmak akıl kârı mıdır? Kısacası pederin teşvik ve nasihatlerinden çok kendi aklımın ve anlayışımın tavsiyesine uydum, evlenmedim.” Modern edebiyatımızın kurucularından Ahmet Mithat Efendi’nin en eğlenceli öyküle...
Gençlik; büluğa erme sebebiyle, biyolojik ve psikolojik bakımdan çocukluğun sonu ile toplum hayatında sorumluluk alma dönemi olan 12-24 arasında kalan yaş grubudur. Gençlik aslında kendi kafasında neden, niçin ve nasılların başladığı dönemdir. Bazı soruların kendi kafasında yer bulduğu dönem. Gençlik bu dönemde “niçin ve nasıl” diye sorar. Yani daha çok sorunlara ilgi duymağa başladığı, bazı şeylerin gerçeğine parmak bastığı dönem. İşte gençlerin bakışlarından bir-kaç örnek: “Türkiye'de bir sopa var. Çocuk küçüktür, baba sopayı gösterir, arkasından büyürsün, hocan sopayı gösterir. Biraz daha büyürsün, ‘şunu söyley...
Yıllardır çeşitli sivil toplum kuruluşlarında gençlik üzerine çalışmalar yapıyorum. Gençlerimizin hem maddi, hem de manevi anlamda çözülmeyi bekleyen ciddi sorunları var. Ülkemizin daha müreffeh bir ülke olabilmesi için gençlerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bugünün gençleri, geleceğin yetişkinleri olarak ülkemize şüphesiz çok büyük hizmetler verecekler. Bu yüzden biz “gençler geleceğimizdir” demek yerine “gençler bugünümüzdür” demek zorundayız. Çünkü ancak bugünden gençlerimizi doğru bir şekilde yetiştirmeye başlarsak gelecek adına ümitlenebiliriz. Şayet gençleri ötelersek, onlara gerekli imkanları sunmazsak ve hak ...
Sınıf farklılığını ve toplumsal sorunları romantik bir hikâye çerçevesinde anlatan bir roman Fernuş, ahlaki değerleri olmayan zengin bir aileye sahiptir. Ancak kendisi öyle olmadığı için kurtuluş yolu ararken, değerlerini korumaya ve temiz bir yaşam sürmeye çalışan yoksul Behzat’ı bulur ve ona gönül verir. Behzat önce Kave ile sonra da Hidayet Bey ve Fernuş ile tanışır ve hikâye burada başlar. Kitapta bir yandan Hidayet Bey’in yetimhanede başlayan hayat mücadeleleri ve Yasemin ile tanışması bir trajedi olarak anlatılırken diğer yandan ise Kave’nin kahkahaya boğan esprileriyle komedi olanca akıcılığıyla devam eder. İran’ın En Çok Sat...
Eylül romanının yazarı Mehmet Rauf; insandaki bütün manevî değerlerin ve yüksek saydığımız bütün hislerin kaynağını cinsî güdülerde aramaktan büyük zevk duyan Sahabettin Süleyman; uzaktan uzağa Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu romanındaki hoppa ve züppe Behlûl'ü andıran Refik Halit; sönen, gölgelenen bir dünyanın şairi Ahmet Haşim; edebiyat üstadı Yahya Kemal; Edebiyat-ı Cedide nazmının en müzikal örneklerini veren Cenap Sahabettin; devrinin en büyük nâsiri Süleyman Nazif; şair-i âzam Abdülhak Hâmit; Sis'i, Tarih-i Kadim'i, Gökten Yere'yi yazan adam Tevfik Fikret; tedavilerine imkân olmayan, buna rağmen ölmeye de razı olmayan yal...
Tek başıma ilerlerken aklıma geldi, bugüne kadar gerçekte bütün yolları böyle yalnız yürümüştüm; gezintilere tek başıma çıktığım gibi, yaşamımın bütün adımlarını tek başıma atmıştım. Dostlar, akrabalar, iyi konuşup görüştüğüm tanıdıklar, sevgililer hep benimle beraber olmuş, ama asla beni bütünüyle sarıp sarmalayamamış, hiçbir zaman içimdeki boşluğu dolduramamışlar, izlediğim yollardan ayırarak başka yollara çekip alamamışlardı. Gençlik Güzel Şey, Alman dilinin en büyük yazarlarından, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Hesse’nin ilk dönem öykülerinden oluşuyor. XIX. yüzyılın Romantizm geleneğini yansıtan ve oto...
Eserlerini millî hassasiyetle yazan merhum Cavit Ersen hocamız; BAŞBUĞ isimli yapıtında da Türk milliyetçiliğini, “Ülkü” yolunu, İslam ahlâk ve erdemini bir arada değerlendirerek Türk milletinin ruh yapısını akıcı bir üslûpla kıymetli okurlarına sunmuştur. Cavit Ersen’i anlamak, onun fikirlerini kabul etmek, Türk milletinin ihyâsını istemek demektir. Bu fikirler, Türkeş’in sonsuz mücadelesi sonucunda gelişmiş, “Türk olmaktan şan ve şeref duyan” büyük bir gençlik kitlesi yetişmiş; bu gençlik, Başbuğ’unu ayakta alkışlamış, onu kalbinin en büyük heyecanı ve sıcak sevgisiyle selamlamıştı. Ve ancak böyle bir millî kahramanın düşüncesini, çetin mücadelesini Cavit Ersen gibi cesur ve güçlü bir kalem dile getirir ve böyle büyük bir eseri, “rehber eser” olarak gençliğe armağan edebilirdi. Bu sebeple bu kitap, her Türk milliyetçisinin rehber eseridir…
Murat Belge, Başka Kentler, Başka Denizler’in 3. cildinde okuyucusuyla birlikte çıktığı seyahate kaldığı yerden devam ediyor. Önceki ciltlerde olduğu gibi bu ciltte de dünyanın dört bir yanına yaptığı seyahatlerden arda kalanları, aynı hoşsohbet üslubu ve incelikli kalemi aracılığıyla paylaşıyor; bir yandan anlatıyor, bir yandan gezdiriyor. Bu seyahatlerin ilk başladığı durağa, Hollanda’ya uğradıktan sonra bu cildin “başrol” payesinin tartışmasız sahibi İtalya’ya seğirtiyor. “Seyyah”ın dediği gibi: “neresine gidersen git, kendini güzel ve ilginç, ayrıca da sıcak ve sevimli bir yerde” bulabileceğin cinsten bir memleket. Rotam...
Yüz Yılın 40 Filmi Notos’un 10. Büyük Soruşturması • Emin Alper, Özcan Alper: Rüzgârın Hatıraları, Abluka ve sinema… • Georges Perec: Çağla Diyalog İçinde • Jean-Luc Godard: Master Class • Mortimer J. Adler: Kitaplar Nasıl İşaretlenir? • İ. Utku Kavasoğlu: Roland Barthes ve Romanın Cazibesi • Y.P. Tomasyan: Garip’in Ermenicesi Alacakaranlıkta Kalır Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının onuncusunun sonuçlarını Şubat-Mart, 56. sayısında açıkladı. Bu yılki soruşturmanın konusu: Yüz Yılın 40 Filmi. Notos bu yıl da bugüne dek yapılan yerli fi...
"Bize yardıma gelin. Tunayı, nereden isterseniz oradan, nasıl isterseniz öyle, hangi şartlarda isterseniz o şekilde geçin de gelin, fakat koşarak gelin. Türkler bizi imha ediyorlar. Hristiyanlık davası kayboluyor. " Rusya Başkumandanı Grand Duke Nikola. “...Bu kitap, yaratıcı bir zekâya, savaşın canlı ve gerçekçi görüntüsünü sunmak için ustalıklı bir tarzda plânlanmıştı. Bir macera romanı olarak insanı saran ve bir tarih olarak ilgi çeken ve gerçekleri oldukları gibi yazan bir kitap. Ama ister nizami asker olsun, ister bölgesel bir askeri kuvvete mensup bulunsun, savaşta insanları yönetmeye talip, mesleği askerlik olan herhangi bir kişi için Ple...