You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Üniversitelerin temel görevlerinden biri, araştırma yaparak bilgi üretmek ve bunu topluma sunmaktır. Çeşitli yollarla bilgi üretimine katkı sağlayan üniversitelerin bu husustaki çalışmalarından biri de şüphesiz lisansüstü tezlerdir. Üniversitelerde yaptırılan lisansüstü tez çalışmaları, bu kurumlarda üretilen bilimsel bilginin somut meyveleridir. Bu bakımdan lisansüstü tezler büyük önem arz eder. Özellikle doktora tezleri belli bir alanda uzmanlaşmanın beratı sayıldığı için ayrı bir değere sahiptir. Çünkü doktora tezleri alanın genel görünümünü yansıtır. Herhangi bir alanda yapılmış doktora tezleri, o alanda hangi konulara değer v...
İngiltere’nin başbakanlarından (1979-1990) Margaret Hilda Thatcher, 1974 Yılında Eğitim ve Bilim Bakanı sıfatıyla Birmingham Üniversitesi Doğu Avrupa Araştırmaları Merkezinde yapılan toplantının sonunda şöyle bir değerlendirme yapar: “Merkezlerimizin Sovyetler Birliği üzerine yaptığı araştırma ve incelemelere göre Sovyetler Birliği en geç 2000 yılında çöküp dağılacaktır. Öyleyse bizim yapmamız gereken tek şey var, o da bütün kurumlarımızla Sovyet sonrası yapılanmada Büyük Britanya’nın çıkarları ve geleceği için şu andan itibaren ne yapabileceklerimiz üzerinde hazırlanmamızdır.” İngilizler post-Sovyet Dönemine hazır olmak ...
İdigey ile Moradım Destanı özelde Başkurt, genelde Türk kültürel belleğinin dış dünyaya yansıyan anlam alanlarından biridir. Hem mitolojik dönemden itibaren zihinsel akış halindeki kültürel kodları hem de tarihî dönemin bilinen belge ve bilgilerini bugünün insanına bir hatırlama figürü olarak sunan önemli eserlerdendir. İdigey Destanı, birden fazla Türk boyu arasında bilinen ve anlatılan destanlardan biridir. Başkurtlar dışında Kırım ve Kazan Tatarları, Altay, Kazak, Özbek, Türkmen, Nogay ve Karakalpaklar arasında yaşamaktadır. Genel olarak destanın ana konusu ve olay örgüsü 14-15. yüzyıllarda Altınordu Devleti içinde yaşanan mücadelele...
None
Halk bilgisi ya da irfanı olarak ait bulunduğu toplumun değerlerini taşıyan ve mitolojik zamanlardan beri birçok değişkene rağmen asli yapısını muhafaza ederek varlığını devam ettirebilen kültür, ulusun kimliğini oluşturur. Geleneğin ürettiği ve mutlak doğru olarak benimsenmiş değerler, koruma içgüdüsünün ürünü olarak, nesiller arasında korunur ve aktarılır. Toplumun hafızası, aktarılan bu verimlerde saklıdır. Toplumun düşünme biçimi, korkuları, inancı ve ruhu mit, destan, masal, efsane ve halk hikâyesi adı verilen anlatmalarında yaşar. Kahramanın bireysel ve iç mücadelesini konu edinen bir anlatı türü olarak halk hikâyelerinde daha ...
Halk hikâyeleri, toplum hayatında sosyo-kültürel yapının değişmesiyle birlikte destandan sonra ortaya çıkan, çoğunlukla âşıklar tarafından sözlü kültürde saz ile icra edilen ancak yazılı kültür ortamında da metne dönüşmüş halk edebiyatı türüdür. Halk hikâyeleri, genellikle aşk ve kahramanlığı –kimi zaman ikisini birden- konu edinen nazım-nesir karışık bir şekle sahiptir. Halk hikâyeleri içerisinde destan, masal, atasözü, deyim gibi pek çok türe ve kalıp yargılara ait örnekleri barındırabilir. Elif ile Mahmut hikâyesi de birçok kültürel ögeyi ve halk edebiyatı ürününü olay örgüsünde bulundurur. Zengin bir epizot yapısına,...
Yaşadığı devirde yeterince anlaşılamamış ve hakkında yapılan eleştirilerle bir anlamda unutulmasına zemin hazırlanmış Uzun Firdevsî, son zamanlarda eserleri üzerine yapılan akademik çalışmalar arttıkça adeta yeniden keşfedilmeye başlanmıştır. Bu çalışmaları ağırlıklı olarak, ortaya koyduğu zengin dil varlığını ortaya çıkarmak amaçlı dil çalışmaları oluşturmuştur. Bunun dışında gördüğümüz kadarıyla biyografisi üzerinde yeterince durulmamış, verilen bilgilerin tekrarından öteye geçilmemiştir. Hazırladığımız bu çalışma Firdevsî’nin son eseri olduğu kabul edilen Hayât-nâme’nin[1] tenkitli metninin incelenmesi ve g...
Türklerin Tarihi: Başlangıçtan 20. Yüzyılın İlk Yarısına Kadar kitabı, alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmış bir çalışmadır. Kitapta, Türk tarihinin devamlılığını, aynı anda farklı coğrafyalarda cereyan eden tarihimizin bir bütün olduğunu göstermek hedeflenmiştir. Türk tarihinin seyri ve Türk varlığı, milli bir bakış açısıyla ele alınmış, Türk tarihinde yaygınlaşan yanlış bilgilerin düzeltilmesi amaçlanmıştır. Başlangıçtan 20. yüzyılın ilk yarısına kadarki Türk tarihini anlatan bu kitap, Türk tarihine ilgi duyan herkesin faydalanabileceği önemli bir eserdir.
Temelleri Batı Avrupa’da atılan halk bilimi, 20. yüzyılın başlarından itibaren Batı Asya’ya, Akdeniz havzasına ve Kuzey Amerika’ya doğru yayılma eğilimi göstermiştir. Anadolu merkezli Türk halk bilimi araştırmalarının başlangıcı da bu döneme tarihlenmektedir. Türkçü aydınların öncü çalışmaları ile bilimsel bir formasyona kavuşma yolunda ilerleyen Türk halk bilimi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kültür politikaları bağlamında hızlı bir gelişme göstermiştir. Halk bilimi araştırmalarının kurumsal çerçevede yürütülmeye başlanması, bu yeni bilgi kolunun akademimizde temsil edilmesi sonucunu beraberinde getirmiştir. 1960’lı yıllara uz...