You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Bodrum’un bir öz çocuğu olarak, hatıralarımı yaşadıklarımı yazmayı kafama koyduktan sonra, masalların başlangıcında söylenen “Bir varmış, bir yokmuş” cümlesinin kafamın ve hafızamın içerisine yüklediği ilhamla, binbir hatıralar silsilesini kaleme alarak Bodrum’un doğal bir cennet olduğu o yıllara dönmeyi, o güzel anılara dalıp içinde haşrolmayı karşı konulamaz bir hevesle arzu ettim. Çünkü artık çok uzak kaldığımız o güzel hasletlerden, örf ve adetlerden, o güzel insanlardan, o güzel doğadan ayrı kalmak vaktiyle yaşanmış o güzel hayatı, hayalimde de olsa yeniden yaşama arzusu bende karşı konulamaz bir tutku oldu.
Dua; kimi insanın yanında ihtiyaçlarını gidermek için güçlü birine arzuhal yazmak gibidir. Kimi insanlar dua denilince bir takım kuru kelimelerden ibaret ezkar ve evradı hatırlarlar. Bazı insanlar da vardı ki benliğini hiçe sayıp her şeyini sevgiliye feda etme yolunda yalvarış-yakarışı, dua ve münacatı yaşam tarzı ve felsefesi edinirler. Kimi insanlar, “Tur dağına varınca, ‘Kendini göster’ demeden geç, değmez bu temenna ‘göremezsin’ cevabına” derken, kimileri ise “Tur dağına varınca, ‘Kendini göster’ demeden geçme, sen sevgilinin sesini duy, ister ‘göremezsin’ desin ister ‘görürsün’ desin” derler. İşte dua ve münacatın doruk noktası budur ve merhum Muhammed Taki Caferi bu küçük ama içerik açısından zengin kitapta duanın doruğunu tefsir etmektedir. Bu derinlik ve doruk ise Kerbela kahramanı, aşk meydanının eri Hz. Hüseyin’in (as) duasında tecelli etmektedir. Hz. Hüseyin’in (as) Kerbela’da ki kahramanlığının yanında aşk sahrasındaki, Arafat çölündeki yakarışının bir bölümünü üstadın eşsiz şerhiyle siz değerli okurlarımıza takdim ediyoruz.
This book is a substantial and thorough musicological analysis of Turkish folk music. It reproduces in facsimile Bartók's autograph record of eighty seven vocal and instrumental peasant melodies of the Yürük Tribes, a nomadic people in southern Anatolia. Bartók's introduction includes his annotations of the melodies, texts, and translations and establishes a connection between Old Hungarian and Old Turkish folk music. Begun in 1936 and completed in 1943, the work was Bartók's last major essay. The editor, Dr. Benjamin Suchoff, has provided an historical introduction and a chronology of the various manuscript versions. An afterword by Kurt Reinhard describes recent research in Turkish et...
None
None
None
This book is a product of the need of understanding the new debates from the perspective of business studies. First part includes the topics that define some of the contemporary issues in accounting, as well as demonstrate how accounting practices change to adapt necessities of time. Part II deals with contemporary marketing topics indicating the importance of consumer in today’s business and the necessity of understanding consumers. Finally, the last part of the book, includes writing related to new methods and approaches in operation management and production that gain importance parallel to development in industry.
Responding to the growing recognition of Obstructive Sleep Apnea (OSA) as a major medical condition and the emergence of exciting new therapies, this 2 volume source examines clinical features, characteristics, comorbidities, and impact of OSA on patient biological systems. Not to mention, diagnosis and treatment methods that include first-line and
Ebu Mihnef adıyla ünlü Lut b. Yahya el-Ezdî el-Gamidî hicrî 157 yılında vefat etmiştir. O, Kûfe'nin ünlü ravilerinden ve tarihçilerinden olup, hicrî ikinci yüzyılın birinci yarısında yaşamıştır. Ebu Mihnef'in "Hz. Zehra'nın (a.s) Hutbesi", "Cemel ve Sıffin Savaşı", "Muhammed b. Ebu Bekir'in Şehadet Olayları" gibi birçok eseri bulunmaktadır. Hiç kuşkusuz onun en değerli eserlerinden birisi, Kerbela Vakıası adıyla çevirisini sunduğumuz "Maktelu'l-Hüseyin" kitabıdır. Allâme Tusterî'nin dediğine göre, İmam Hüseyin (a.s) hakkında yazılan makteller içinde en sahih maktel, Ebu Mihnef'in maktelidir. O, bu kitabı Aşura olayından yaklaşık yetmiş...