You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
1996 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Barosu’nda avukatlık stajını tamamladıktan sonra, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Ekonomi Hukuku alanında Yüksek Lisans ve Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi’nden Adli Tıp ve Etik Yüksek Lisans derecelerini aldı. 2022 yılında İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarına Mediko-Legal Yaklaşım” başlıklı tezi ile Doktora derecesini aldı. Dezavantajlı gruplara yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili projeler geliştiren, proje koordinatörlüğü ve proje eğitmenliği yapan Zeynep Reva’nın, insan hakları, dezavantajlı gruplara yönelik şiddet, tıp hukuku, zoraki evlilikler, çocuk evlilikleri, çocuk hakları, ve toplumsal cinsiyet konularında ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri, ulusal ve uluslararası kongrelerde sunulmuş bildirileri ve Adli Sigortacılık isimli bir kitabı bulunmaktadır.
Usta, hoca, RTE, Tayyip, diktatör, sultan, dünya lideri, Davos fatihi, uzun adam… Hangi lakabıyla, nasıl anılırsa anılsın, olumlu-olumsuz nasıl görülürse görülsün, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin siyasal tarihine damgasını vuran bir lider olduğu kesin. İslâmcı Milli Görüş’ün “muhafazakâr demokratlık” söylemine geçişi, Türkiye’nin neoliberal toplumsal ve ekonomik dönüşümü, “askerî vesayet” -demokrasi- otoriter rejim tartışmaları, onu hesaba katmadan anlaşılamaz. H. Bahadır Türk, bu kitabında Erdoğan’ın analitik siyasal portresini çiziyor. Onun bütün konuşmalarını, bütün siyasal deneyimini mercek altına alan, o...
None
This book explores key historical episodes to understand the reasons and consequences of the enduring partiality problem in cooperation between Turkey and Iraq. Notwithstanding their mutual material interdependence and common cultural heritage, these two close neighbors have stayed far from achieving comprehensive cooperation. The author examines contextual-discursive dynamics shaping Turkey-Iraq partial cooperation around critical events, such as the Saadabad-Baghdad pacts, the Gulf War, the US Invasion, and the war against ISIS. Leading pro-government Turkish daily newspapers of the period are analyzed to highlight ambivalent ontological-rhetorical modes and ambiguous political narratives-frames that perpetuate paradoxes of partiality in Ankara’s rationalization and contextualization of cooperation with Baghdad and Erbil.
12 Eylül 1980 darbesinin sözde “Atatürkçü” generalleri, yeterli din hizmeti verilemediğinden, şeriatçı tarikatların, cemaatlerin eline düştüğüne inandıkları Avrupa’daki Türklere, Diyanet İşlerinin “memur” imamlarını göndermek ister ama döviz yoktur! Gizli bir anlaşmayla, imam maaşlarının, Suudi Arabistan’ın, yine şeriatçı Rabıtatül Alemül İslam (Dünya İslam Birliği) örgütünce “karşılıksız” ödenmesi sağlanır! Gizli kararname, hepsi de Atatürkçülük iddiasındaki devlet başkanı general Kenan Evren, başbakan amiral Bülend Ulusu ve bakanlarca imzalanmıştır. 1980 öncesinde Demirel ve Ecevit hükümetleri de bu yöntemi kullanmıştır. Bu kirli çamaşırları sergilediği için öldürülen Uğur Mumcu, Rabıta’nın sonunda, Meclisi bombalanmış 2016 Türkiye tablosu için 30 yıl önce şöyle uyarmış: “Din ve inanç özgürlüğünün en sağlam güvencesi, laikliktir. Siyasal amaçlı dinsel akımların devlete egemen olmasını önlemek için getirilen bu ilkenin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu, her gün yaşadığımız olaylarla çok daha iyi anlıyoruz.”