You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
MÜJDE SÜVARİLERİ Geliyorlar, yel ayaklı atlarıyla geliyorlar. Yollar açık, dizgin vurdukça şahlanıyorlar, Bir toz bulutu müjde veriyor, Ha bugün ha yarın buradalar.
Economics and Administration Sciences Modern Analysis and Researches
None
«Deli Kurt», Osmanlı tarihinde Yıldırım Bayazıd'dan sonra «Şehzadeler Kavgası» diye anılan devrin tarihî bir romanıdır. Bir bakıma göre de «Bozkurtlar»da başlayan Orta Asya'daki hayat kavgasının yeni vatan Anadolu'da devamıdır. Şehzadeler arasında süren ve tafsilâtı henüz yeterince aydınlanmamış bulunan çarpışmada Yıldırım'ın oğulları hayat ve taht mücadelesinin hem kahramanca, hem şairane, hem de sefîhane bir örneğini vermişler ve birbiri ardınca hayata veda ederek meydanı içlerinden birisine bırakmışlardır. Bunlar arasında en talihsizi ve hayatı en az bilineni İsa Çelebi'dir. Deli Kurt, İsa Çelebi'nin meçhul bir oğlunun dramıdır. Bu dram daha sonraki asırlarda daha büyük bir şiddetle sürüp gidecek ve yüzlerce şehzadenin hayatına mal olacaktır. Romanda görülen parlak bakışlı, gözlerine bakılamayan kız, hayalî bir tip değildir. Zamanımızda Muğla köylerinden birinde böyle bir kız yaşamıştır ve belki de hâlâ yaşamaktadır. Roman yazarı, bu parlak ve büyülü bakışları beş yüz yıl öncesine götürmekle esere çeşni vermekten başka bir şey yapmamıştır. [ Ötüken Neşriyat ]
Zamanlarına uymayan sadece isimleri değildi; karakterleri ve düşünceleri de yaşadıkları dönemle bağdaşmıyordu. Hür iradenin kadınların yaşam tarzı olmasına ve özgürlüğün her iki cinste eşit olarak paylaşılması gerektiğine inanıyorlardı. Ancak 1800'lü yıllarda kadın olmak, hele hele de zekânın getirisiyle asi olmak, bir suç teşkil etmekteydi. Hurafelerden, üfürükçülerden, cincilerden ve cinsiyetçilerden nefret eden Ada Üstünzade, asiliğini dizginleyemeyen ailesi yüzünden yatılı okumaya mahkûm edildi ve onun başına buyrukluğunun getirdiği ağır bedellere şahit olan ikizi Nehir Üstünzade, uysallığın kamuflajını kendine maske edindi...
None
None
Women, Turkey, late 19th century.
The Kurds, one of the oldest ethnic groups in the Middle East, are reasserting their identity—politically and through violence. Divided mainly among Turkey, Iran, Iraq, and Syria, the Kurds have posed increasingly sharp challenges to all of these states in their quest for greater autonomy if not outright independence. Turkey's essentially democratic structure and civil society_ideal tools for coping with and incorporating minority challenge_have so far been suspended on this issue, which the government is treating almost exclusively as a security problem to be dealt with by force. For the West the situation in Turkey is particularly significant because of the country's importance in the region and because of the economic, political, and diplomatic damage that the conflict has caused. If Turkey fails to find a peaceful solution within its current borders, then the outlook is grim for ethnic and separatist challenges elsewhere in the region. This study explores the roots, dimensions, character, and evolution of the problem, offers a range of approaches to a resolution of the conflict, and draws broader parallels between the Kurdish question and other separatist movements worldwide.