You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Türk edebiyatı, Tanzimat’tan sonra yeni bir yola girerek hayata bakış açısını ve muhtevasını zenginleştirmeye başlamıştır. Bu yürüyüş iki yüz yıla yakındır, nicelik ve nitelik bakımından git gide büyümektedir. Birçok tartışmaları içinde barındıran ve Yeni Türk Edebiyatı olarak anlam kazanan bu edebiyat, günümüzde hem sanat camiasında hem de bilim dünyasında varlığını ve önemini muhafaza ederek güncelliğini korumaktadır. Öyle ki Türkçenin, dünyanın en çok konuşulan dilleri arasında olan Arapça ve İngilizceden de öte âdeta yürüyen bir dil özelliğine kavuşması Yeni edebiyat sahasının kapsama alanını daha da genişletmiş ...
Natural resources / Sociopolitical aspects / Turkey / History
Geçmişten günümüze “Kürt kökenli isyanlar” “terör ve benzeri olaylar” anlatılrken, taraf olan olmayan herkes bu yaklaşımları “Kürt meslesi/sorunu” olarak nitelendirmişlerdir. Oysa kitabı okuduğunuzda da anlaşılacağı gibi, tüm bu eylemlerin sonucunun siyasal bir sistem kurma amacı güttüğünü göreceksiniz. Bu nedenle “Kürt Sorunu/Meselesi” olarak görülen olgunun, bir “Kürt Siyasi Hareketi” olarak adlandırılmasının daha doğru olacağını düşünenlerdenim. Kürtlerin Anadolu'ya gelişlerinden itibaren egemenliklerine girdikleri hâkim otoritelerle zaman zaman uyum içinde oldukları, zaman zaman ise çatışma içine girmelerinin altında homojen bir yapı olmadığı, kısaca beklenti, istek ve amaçlarının değişiklik gösterdikleri gözlemlenmiştir.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı adlı bu çalışma, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar edebiyat tarihimizin safhalarını, topluluklarını, türlerini, şair ve yazarların eserlerini irdeleyen derli toplu bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Üniversitelerimizin edebiyat fakültelerindeki Türk Dili ve Edebiyatı, Çağdaş Türk Lehçeleri, Türk Halk Bilimi gibi bölümler ile Eğitim Fakültelerindeki Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği ile Türkçe ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği gibi bölümlerin müfredatları gözetilerek hazırlanan bu eser, öğrencilerimizin gerekli duyduğu bilgiler çerçevesinde oluşturulmuştur. Uzun süre varlığını sürdüren ...
İnsan yaşamının vazgeçilemez unsurlarından biri olan mekân, bireysel yaşamımızı kontrol ettiği gibi toplumsal hayatımızı da belirler. Mekânla bağı varoluşsal bir zorunluluk taşıyan insanoğlunun yaşadığı yerle diyalektik etkileşimi, insanlık tarihinin de temel belirleyeni olur. Kültür ve medeniyetlerin oluşumuna zemin hazırlayan her yer gibi Doğu Anadolu da mekânsal niteliğinin verdiği imkânlar çerçevesinde, tarih boyunca birçok milletin ilgisini çekmiş ve cazibesiyle birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Batıya yürüyerek kendi tarihlerini mekânla birlikte inşa eden Türkler, Malazgirt Savaşı’ndan önce başlayan keşiflerini, bu za...
I. Dünya Savaşı’nın her safhasını derin bir şekilde yaşayan Türkiye’nin büyük bir kısmı işgalci güçler tarafından harap edilmişti. Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ile I. Dünya Savaşı sona ermiş ve Anadolu’nun birçok yeri İtilâf Devletleri tarafından işgal edilmişti. İşgal edilen yerlerden biri de Güneydoğu Anadolu bölgesi idi. 1919 yılında başlayan Millî Mücadele ile Anadolu işgalden kurtarılmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla birlikte ülkenin kalkınmasını sağlamak için önemli faaliyetlere girişilmişti. Öncelikli olarak bayındırlık, asayiş, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık ile madencilik alanla...
None
None