You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Türkiye Komünist Partisi’nin Bölünmesi 1928-1932, çalkantılı bir döneme odaklanıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan Büyük Buhran’ın başladığı, Türkiye’nin de kendi ekonomik ve siyasi krizlerini yaşadığı yıllar. TKP bu dönemde iç tartışmalar ve bölünmeler neticesinde giderek güçten düşerken ciddi bir devlet baskısını ve polis operasyonlarını göğüslemeye çalışıyor. Menemen olayına, Serbest Fırka’nın ortaya çıkışına, Ağrı’daki Kürt isyanına ve Türkiye’nin gündemine dair TKP yetkililerinin kitapta yer verilen siyasi analizlerini ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Komintern’in 6. Kongresi’nde ortaya konan “sınıfa k...
Bebeklikten Ergenliğe Çocuk Yetiştirme Kılavuzu Çocuklarımız için her şeyi "doğru" yapmanın reçetesini ararken çoğunlukla kendimizi strese boğuyoruz. Bu gerçeklikten yola çıkan Prof. Dr. Selçuk Şirin, 20 yıl süren akademik çalışmaların bir ürünü olan Yetişin Çocuklar'da ebeveyn ve eğitimcilere sesleniyor. Şirin, bu kitapla özellikle "mükemmel ebeveynlik" baskısını hissedenlere bilimsel ve yalın bir yaklaşımla iç ferahlatıcı bir başucu kitabı sunuyor. Bu kitap çocuk yetiştirirken somut, uygulanabilir çözümler arayan herkese çok iyi gelecek! Bebeklerle ilk diyaloğu nasıl kurmalıyız? Erken yaşta zihinsel gelişimi desteklemek için ne yap...
Bugün Batı'daki eleştiri dünyasında öne çıkan kuramlardan birisidir postkolonyal edebiyat eleştirisi.BU kuramın temel meseles, kolonyal sürecin ve ilgili olguların izlerini edebi eserler üzerinden sürmek, dolasıyla da kolonyal dönemin estetik atmosfere yansıyan seçeresini ortaya koymaktır. Biz de çalışmamızda, postkolonyal edebiyat eleştirisinin verileri ışığında modern Türk edebiyatına yöneldik ve kolonyal süreçlerle ilgili olgularınTürkiye'deki yansısını estetik düzlemde aradık. Bu bağlamda Abdülhak Hamid'den Cenab Şahabedin'e, Nazım Hikmet'ten Sezai Karakoç'a İsmet Özel'den Sevinç Çokum'a kadar pek çok yazarın/şairin edebi eserlerinde kolonyalizm ve ilgili olgulara bakışı sorunsallaştırdık.
Büyük Felaket: Değişim Vakti, bir doğa olayının nasıl bir kabusa dönüşüp tüm toplumda derin yaralar açtığını kayda alırken kelimelerin gücünü karikatürlerle tamamlıyor. Depremde yaşananlar tanık ifadelerine dayanılarak sade bir dille okura sunuluyor. Felaketin perde arkasında yönetim sistemi, ekonomik kriz, liyakatsiz yöneticiler sorgulanıyor. Başkanlık sistemine alternatif olarak güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan Kemal Kılıçdaroğlu önderliğindeki oluşumun seyir grafiği değerlendiriliyor.
Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli eğitim bakanı Hasan Âli Yücel hakkında etraflı bir biyografi. Yücel’in özdeşleştiği etkili bakanlık icraatı, başta hümanist kültür mirasıyla ilgili çeviri seferberliği ve Köy Enstitüleri tecrübesi, kitabın uzun bir bölümünü oluşturuyor. Fakat sadece o değil. Yücel’in milliyetçilik anlayışı, Kemalizm yorumları, dindarlığı anlama ve yaşama biçimi, geniş yer tutuyor. Bu arada onun üslûbuna ve meşrebine özel bir ilgiyle eğilerek... Hasan Âli Yücel’in düşman imgesi olarak, anti-komünist tehdit ve nefret söyleminin gözde bir malzemesi olarak gördüğü işlev de ele alınıyor. Çalışma esasen bir entelektüel biyografi özelliği taşıyor; yazdıklarına, söylediklerine yoğunlaşarak, Yücel’in düşünce dünyasında bir gezinti.
Yangına neden kastedilebilir? Yangın ne zaman menfaate dönüşebilir? Yangını menfaate çevirmek için 20. yüzyıl başlarında sigorta şirketlerinin bazı yerlerde sabotajlarda bulunduğu şeklindeki haberler, tarihsel veriler arasındadır. Kazanan mı yakar, kaybeden mi? Her kesimden kişilere bunu sorduğumuzda, “neyin yakıldığına bağlı” cevabı alıyoruz. Kazananın, kazandığı şeylere ihtiyacı varsa yakmaz. Türkiye’de genel savaş yıllarının başından 1940’lara dek süren bir mesken bunalımı mevcuttur. Şiddetle gereksinim duyulan mülk (tarla, mesken, hane, ibadethane, vs.), kazanan tarafından yakılmaz. Kaybeden yakar. Giderayak sahibi olduğu mülkiy...
Tüm Dünyaya Satış Yapan Başarılı bir Dijital Girişim için, Zekice Taktikler, Atlamaman Gereken Kritik Adımlar ve İşini Kolaylaştıracak Araç Gereçler
Bugün artık bildiğimiz bir gerçek var: İnsan olarak biyolojimiz psikolojimizi, psikolojimiz de biyolojimizi etkilemektedir. İnançlarımız ise her ikisini kontrol eder. Zira farkında olsak da olmasak da inançlarımız, biyolojik ve psikolojik davranışlarımızın düzenlenmesinde etkili olur. Güçlü olan inançlarımızın bizim için ne denli önemli olduğunun farkına vardığımızda, inancın biyolojisini anlamamız daha da kolaylaşır. Genetik yapımızı kolayca değiştiremezsek de zihinlerimizi değiştirebiliriz. İnsan zihninin gerçeklerini öğrenmek bize hayatın sırrını da öğretir. Hepimizin bildiği gibi bilgi güçtür ve dolayısıyla insanın kendini bilmesi, onu güçlü kılar.
17. sayımızla huzurlarınızdayız. Bir önceki sayımızda yayın periyodumuzu 3 aydan 2 aya çektiğimizi söylemiştik. Açıkçası bu kadar büyük bir sevinçle karşılanacağını bilmiyorduk. Güzel temennilerini bizimle paylaşan tüm okuyucularımıza kalpten teşekkür ederiz. Biz de sizler gibi, daha sık görüşeceğimiz için çok mutluyuz. Bu heyecanla yine seveceğinizi umduğumuz bir sayı hazırladık. Abonelik kampanyamıza gösterdiğiniz ilgi ayrıca takdire şayan. Abone sayımızın artması derginin istikrarı ve ekonomik döngüsü için büyük önem taşıyor. Bunun altını çizmek isteriz. Bu yüzden sevdiklerinizi Okur’la buluşturmak için onlara abonelik...