You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Dr. Sinan'ın sıradışı olaylarla, gizemli yolculuğu. Yaşamın sırrı nedir? O, ne için bu dünyaya gönderilmiştir? Her şeye sahip olmasına rağmen, neden mutsuzsuzdur? Onu mutluluğa götürecek nedir? Yayınevi: Cinius Yayınları
Bağlanma Serüveni, doğumdan itibaren başlayan ve hayatımızın çok daha ileriki dönemlerinde dahi etkisini sürdüren bağlanma sürecini konu alıyor. Okurun kendini daha kolay değerlendirmesi ve yer yer özdeşim kurması amacıyla vaka örnekleri ve ortak kültürden alınan film, biyografi gibi örnekleriyle anlatım derinleşiyor. Bu kitapla bağlanmanın dinamiğini kavrayacak, ebeveynlik tavsiyeleri bulacak ve belki de kendinizi tanıdığınız bir serüvene atılacaksınız.
None
Ben, Ağbardut Deresi’nin kenarında ki kocaman söğüt ağacının bir yaprağıyım. Yukarı dağdan akıp gelen köpük köpük sular altımızdan akardı. Ben, yaprak kardeşlerimden daha şanslıydım. Anne söğüt beni kıble yönünde doğurmuştu. Yerim tatlı sıcaktı, hem de seyran-gahtı. Sarı sıcak bir gün kaplamıştı köyün damlarını... Güneşin bu güz hazırlığı davetini köylü kadınlar kabul etmişlerdi. Herkes evinin önünde haşladığı hedikleri, damların üstünde kurutmaya çalışıyorlardı. Bu tür yemeklerle dengeli ve yeterli beslenme olmaz.Sağlıklı bir nesil yetişmez.Hani atalarımızın söylediği “Düğün yemeğiyle it tavlanmaz”,d...
Çağlar boyunca insanlık, genellikle 'ölüm' olarak bilinen olgunun doğasını ve dünyevi yaşamın ötesinde var olma olasılığını sorgulamıştır. Bu kitap bizi, insan ruhunun özünü ve doğasını anlamak için modern bilime uygulanan metafiziğin merceğinden bu kadim soruların derinliklerini keşfetmeye davet ediyor. Kuantum fiziğinin ortaya çıkışından önce, insan kavrayışının ötesinde yer alan görünmez fenomenler dünyası, geleneksel olarak ontolojik ve aşkın meselelerle ilgilenen felsefi bir disiplin olan metafiziğe ayrılmıştı. Maddi olan ile manevi olan arasındaki eski ayrım keskindi. Fizik, fiziksel ve ölçülebilir olguların incelenmesine odak...
Yaz Sözleri, yaz dinlencesine giren okullu bir genç kızın, büyük kentin uzağındaki ilginç bir ortamda, doğal yaşamın yeğlendiği Sakura Çiftliği’nde ilklerle karşılaşmasıyla deneyim kazandığı bir süreci anlatıyor. Bu süreçte dedesi ve anneannesiyle kurduğu dostluk ilişkisinin hayat bilgisine dönüşmesi... Genç kızlığa adım atan Nehir’in okulla, büyüklerle, yaşıtlarıyla olan ilişkilerinde yaşadığı sorunlara karşılık bulması… Kentte hiç sorgulanmadan yenen içilen besinlerin nasıl üretildiğini görmenin ve bu üretime küçük de olsa katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşaması... Hayata dingin bir şekilde başlayışın, yapacağı işlerde de etkili olabileceği gizini kavraması… Geleceğine ilişkin tasarımlarını bilgi birikimiyle donatıp biçimlendirebileceğini öğrenmesi… Yaz Sözleri her iki anlamıyla da onun dünyasında şekillenir: Bir ilke olarak dinlenmenin yararı ve bu dinlencede bile insanın boşa zaman öldürmemesi.