You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Siyasî düşünce tarihinin en dikkat çekici isimlerinden olan John Locke’un Yönetim Üzerine İkinci İnceleme adlı eseri siyaset felsefesinde çığır açıcı kaynakların başında gelmektedir. Günümüzde, siyasal liberalizmin “kurucu babalar”ından sayılan Locke’un en önemli ve en çok referans verilen siyasî eseri İkinci İnceleme, 19. Yüzyıl’da sosyalist düşünceye de dayanak yapılmıştır. Aslında Yönetim Üzerine İki İnceleme’nin ikinci bölümü olan bu eser, liberallere göre liberal düşüncenin, sosyalistlere göre sosyalist düşüncenin ana temalarını ortaya koymakta ve işlemektedir. Eserin ilk bölümü olan Birinci İnceleme Hobbes’un ...
“Diğerlerinin efendisi olduğunu düşünenler, aslında onlardan daha büyük bir esaret içindedir.” Jean-Jacques Rousseau gerçek bir Aydınlanmacı hümanisttir. Ömrünü insanın özgürlüğüne ve eşitliğine adamış sıra dışı bir kişiliktir. İnsan haklarından bahseden ilk Aydınlanmacı düşünürdür. Onun düşünceleri günümüzün sorunlarına, özgürlük, eşitlik, insan hakları, ekoloji ve çocuk merkezli eğitim konularına yüzlerce yıl ötesinden ışık tutar. Fransız Devrimi’nin ilkeleri onun düşüncelerinden esinlendi. Düzeni, eşitsizliği ve adaletsizliği cesur bir şekilde eleştirdi. Bununla da yetinmedi, yeni ve insancıl bir toplumsal düzenin inşası üzerine yazdı. Geleneklere karşı çıktı. Monarşiyi ve Kilise’yi karşısına aldı. Rasyonel aklın gözden kaçırdığı, hatta bilerek hesaba katmadığı duyguları önümüze serdi. Vicdan ve merhameti...
Zeynep Ergun Erkeğin Yittiği Yerde’de çağdaş edebiyatımızın üç önemli yazarı Orhan Pamuk, İhsan Oktay Anar ve Elif Şafak’ın tartışma yaratan romanları Kar, Amat ve Baba ve Piç’i odağa alıyor; kadın ve erkek imgelerini, dilin ve kurmacanın toplumsal-siyasal yapılanmasını çözümlediği dört dörtlük bir edebiyat eleştirisi örneği sunuyor. Feminist edebiyat eleştirisine eşsiz bir katkı olan bu değerli çalışma gözden geçirilmiş yeni basımıyla okurlarını bekliyor. “Yaralı, endişeli, hastalıklı erkeklikler; dilsiz, gövdesiz, arzusuz kadınlar; yok anneler, yitik babalar, eksik kızlar, yarım oğullar ve baskıcı, dışlayıcı, öteleyi...
Toplum Deizm'i büyük ölçüde terk etti, ancak Deizm asil bir maneviyat biçimini temsil ediyor. Şimdi bu kısa şiir kitabında, ilgili felsefeyi ve özgür düşünceyi onurlandırıyoruz. 26 sayfa; 25 şiir. Onlineoktranslatör ile çevrilmiştir. Açıklama Reverso ile çevrildi.
Herbert Marcuse (1898-1979) felsefe doktorasını Freiburg Üniversitesinden aldı. 1920’de Heidegger’in Varlık ve Zaman’ını okuduktan sonra aynı üniversiteye dönerek Heidegger ile çalıştı. 1933’te Frankfurt’ta Marxist eğilimli Toplumsal Araştırma Kurumuna katıldı. 1940’ta ABD uyruğuna geçti ve II. Dünya Savaşı sırasında US Office of Strategic Services’te (CIA’in önceli) Almanya hakkındaki istihbarat raporlarının analizinde görev aldı. 1952’de politik kuramcı olarak meslek yaşamını Columbia, Harvard, Brandeis ve son olarak California Üniversitelerinde sürdürdü. Marcuse tüm Marxizmine karşın despotik kutarıcı rolünü üst...
Karanlık Kâhin Alester Crow, gezegenlerle bozmuştu aklını. Baphometh’e bakire kızlar adıyor; Büyük Savaş’ı geciktiren kehanetin peşinde, kâinatının tüm karanlık güçlerini seferber ediyordu. Yalavaç’ın izinin bulunamaması yüzünden, benliğini alt üst eden rüyalar görüyordu. Sırlar ve cevapsız sorular onu harap ediyordu. Sun Örgütü’nün manevi yol göstericisi, sırf bu yüzden Atlantis Armageddon Army’i kurmuştu. İstanbul’un her yeri dinleniyordu. Bu sefer sırlar, müziğin içine gizlenmişti. Daha önceki Yalavaçların çoğu savaşçıyken müzik de neyin nesiydi? Vatan Bey, emir verdi. Manş Denizi’nde bir İngiliz kruvazörü, Çin Deniz...
el-Mîzan gibi çok yönlü bir tefsiri okumanın Kur'ân-ı Kerim'in anlaşılması ve tanıtılması açısından kaçınılmaz ve gerekli olduğunu söylemek mümkündür. Bu büyük tefsire her bakımdan farklı bir tefsir diyebiliriz. Öncelikle Kur’an'ı Kur’an'la tefsir etmek bakımından farklıdır. İkincisi Kur’an'ı hadisle tefsir etmek bakımından farklıdır. Üçüncüsü sosyolojik bir tefsir olmak bakımından farklıdır. Dördüncüsü felsefî bir tefsir olmak bakımından farklıdır. Beşincisi mukayeseli tefsir olmak bakımından farklıdır. Altıncısı irfanî bir tefsir olmak bakımından farklıdır. Murtaza Mutahharî'nin deyimiyle “Ansiklopedik bir tefsir” olan el-Mîzan bu saydığım ve daha saymadığım birçok hususları aynı potada eritip yepyeni değerler üreten bir tefsir olmak bakımından da farklıdır. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da tefsirler yazılacaktır. El-Mîzan’ı aşan tefsirler kuşkusuz kaleme alınacaktır. Ama el-Mîzan çığır açıcı bir tefsir olarak daha uzun bir zaman saltanatını sürdürecektir.
Callie struggles to understand slavery when her stepbrother is sold away at the start of the Civil War, but is determined her whole family will be free one day. Includes historical notes.
Told through the voice of a canine narrator, Wûf is a surrealist wartime love story set in Turkey in the 1990s. The novel follows Mikasa, a street dog who recounts a tale of tragic wartime love at a kennel where he finds solace in storytelling and cigarettes. A book that took the Turkish literary world by storm, Kemal Varol’s Wûf tackles universal themes of love and loss with both humor and pathos. Translated by PEN/Heim Award winner Dayla Rogers, the novel renders in English a one-of-a-kind love story with a narrator its readers won’t soon forget.
KISACA DİYEBİLİRİZ Kİ; Gücü ve imkanı olmasına rağmen kendisine yapılmayı istemediği ve kabul etmediği davranışları başkasına yapmayan; İlişkilerini açık, ahlaklı ve güven verici şekilde kuran; Hayatında yalan, riya ve ikiyüzlülüğe yer vermeyen; Somut ölçülerde düşünebilen özgür bir beyne sahip olan; Somutlaştırılamayan hiçbir duygu ve düşüncenin güdümüne girmeme iradesi gösteren; Din, dil, ırk, cinsiyet, unvan gibi nitelikleri dikkate almamayı prensip (hayat görüşü) edinen; Duygu ve akıl dengesini geliştirmiş, SEVGİLİM demeden once SEVGİLENEN OLMAYI BAŞARABİLEN… KİŞİ, İNSANLA İNSANIMSI ARASINDAKİ FARKIN ESERİDİR. Yayınevi: Cinius Yayınları