You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Contemporary Educational Researches: Theory and Practice in Education.
In its 16th Edition, this widely acclaimed book has evolved and expanded into theDrug Eruptions and Reactions Manual' (D.E.R.M.) - an authoritative guide to adverse drug reactions and reaction patterns. With improved adverse-events listing and a new classification system for reaction patterns, Litt's D.E.R.M. is a valuable resource for anyone dea
The Syrian Civil War started in March 2011 and still continues. It causes death, turmoil, humanitarian crisis, and mass migration in the region. Numerous state and non-state actors are involved in this multi-sided armed conflict. On 24 November 2015, Turkey shoots down a Russian fighter jet on its border and this event becomes the turning point in Russo–Turkish relations. An economic and psychological war starts between Moscow and Ankara which damages their good relations existed before the crisis. Despite the crisis, the sides to the conflict understand that they need each other for their own benefits and look for reconciliation. Russia, a supporter of the Assad government in Syria, does not want to lose Turkey as a friend. Turkey, an energy partner of Russia, needs Russia to balance the power relations in the region. They are two neighboring countries with strong historical socio-economic ties that need to be restored. The reconciliation process is not easy and requires some third party role. The PYD/YPG-centered US policy in Syria affects Turkey’s strategies.
Bilgi ile en çok başı dertte olduğu kadar ona muhtaç da olan, ama bilgiden daha hızlı hareket eden, onun hep önünde giden bir kavramdır suç. Suçun bilgi denizini bir ansiklopedide nasıl bir araya getirebilirdik? Elbette suç işleyerek... Zira ansiklopedinin değişmez kuralları, kendinden hızlı olan fenomen, olgu ve kavramların ansiklopedisinin yapılmasına izin vermiyor olabilliir. Aslında suçu bir ansiklopediye "tıkmak" onu anlamak, öğrenmekten çok onun tasarımına izin vermek demek. Bir suç genellikle tasarlanan bir şeydir. Tepki ya da refleksle de gerçekleşse duyularımızın, sinirlerimizin altında biyolojik bir suç şebekesinin yattığı artık bir ger...
"Anarşizm, insanların, patronlar veya yöneticiler olmaksızın ve bireysel özgürlüklerden fedakârlık yapmaksızın, herkesin ihtiyaçla-rını karşılamak üzere gönüllü bir şekilde işbirliği yapabilecekleri inancıdır. Genel bir yanlış anlama, anarşizmin topyekun bir düzen yokluğu olduğudur; yani bir kaos veya nihilizm. Hatta bu yanlış anlayışa sahip olan ve kendilerini "anarşist" olarak adlandıran insanlar da bulunmaktadır. Anarşistler, rasgele dayatılan, silahlı kuvvetler veya diğer zorlama biçimleri sayesinde sürdürülen düzene karşıdırlar. Onlar, bireylerin rızalarıyla oluşan karşılıklı etki-leşimden, gönüllü birlikten kaynaklanan bir düzen için mücadele ederler. Eğer gerekiyorsa, anarşistler bunun yerine getirilmesi için insanların kendi kendilerine örgütlenme yetisine sahip olduklarına inanırlar."
İlk kitabımız Bodrum’da Yemekler Tez Pişer’e gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ediyor, “İki Kaynar Bir Coşar“ adlı kitabımızdan daha fazla keyif almanızı diliyorum. Ne demiş atalarımız: İki kaynar bir coşar güzelin aşı tez pişer. Yüreğinizden sevgi hayatınızdan mutluluk eksik olmasın. Annesi “İki Kaynar Bir Coşar”, Bodrum’da Yemekler Tez Pişer’in devamı olarak keyifle okuyacağınız bir eser. İlk kitabın tekrarı olmaması için de farklı eklemeler yapılmış bir kitap. Kitabımız öyküsüz tariflerle başlıyor, sizi mutfağa girip yemek yapmaya teşvik ediyor. Sonra tarifsiz öyküler çıkıyor sahneye, okuma arzunuzu kamçılıyor. Assolist olarak da tarifli öyküler sahneyi devralıyor ve ilk kitapta yakaladığınız keyfi, değişik tariflerle sürdürmenizi sağlıyor. Kızı
Gül için, tarihler, sayılar, anılar çok önemliydi. Rengârenktiler. Gül neşeli, uçarı, kırmızıydı. Ayla, tam bir şıp sevdi, sarıydı o yüzden. Dilara, ciddi, mesafeli griydi. Birbirlerinden farklı üç kadın birbirleri için çok özeldi. Pazar kahvaltısının en özel tarafı, hiç değişmeyecek olan dostluklarıydı. Ne mesafeler, ne de dünya dertleri aralarındaki dostluğu değiştirememişti. Hepsi tıpkı, yirmi sekiz yıl önce kantinde fotokopi sırasındaki aynı samimiyetle bir ağızdan konuşmaya başladılar.
1931 FÉMINA ÖDÜLÜ Uçağın altında kalan tepeler akşamın altın rengi yüzünde gölgeli izler bırakmaya başlamıştı. Ovalar, aydınlanıyordu, ancak yararsız bir ışıkla: Bu ülkede ovalar, kıştan hemen sonra karlarını eritmedikleri gibi, altın renklerini de yi-tirmek istemezlerdi. Güney kıyılarından Buenos Aires'e giden Patagonya postasını taşıyan pilot Fabien, liman sularından izler taşıyan akşam batışının yaklaştığını, havadaki dinginlikten ve sakin bulutların resmettiği pürüz-süz çizgilerden anlıyordu. Uçak, geniş ve durgun bir koya giriyordu. ** O sadece bir Küçük Prens değildi: Gece Uçuşu'nun Güney Postası'nı İnsanların Dün...
"Görülen lüzum üzerine" KADIN ÖYKÜLERİ kitabının ikincisini yayınlıyoruz... Bu kez kitabımızın bir konusu var: KADINLAR VE SAVAŞ. I. Dünya Savaşı'nın 100. yılı olması sebebiyle 2014 her yönüyle savaşın kayıplarının hüzünle anıldığı, kıyımların lanetlendiği bir kara yıldönümü. KADIN ÖYKÜLERİ 2: SAVAŞ !! da her anlamıyla, "savaşa gitmeyen, ama savaşın en büyük kaybedenleri" olan kadınların, savaşların bütün hafızalardan silinmesi için bir HATIRLATMA kitabı... İç, dış, dünya, ev, aile, okul, sokak, siyasi kültürel bütün savaş ve çatışmaların odakta olduğu bu kitap; 2014 yılının yüzyılımıza, zamanımıza, insana,...