You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
None
Yıllarca fen bilimleri alanında çalışmış bir akademisyen olarak, bir gün Felsefe lisansı yapmaya karar verdim. Lisansımı tamamladıktan sonra, bilim tarihi üzerine yüksek lisans tezi hazırlarken, kitaplarda Türk uygarlıklarının bilim tarihindeki konumlarında bir eksiklik olduğunu hissetmiştim. Ancak bu eksikliği yüksek lisansımda tamamlayamamıştım. Bir gün üniversitedeki odamda masamın üzerinde duran Türk çadırına bakarken, bir an çadırda bir şey fark ettim, Tüynük adı verilen parçanın özelliğiyle ilgili bu durumu araştırmama rağmen literatürde yeterli bilgi ve delile ulaşamadım. Duruma bir de fen bilimci gözlüğümle bakmak istedim. Çad...
Hegel felsefe sınırdır diye düşünüyor. Sınırı olumsuzlama, değilleme olarak düşünülmesiyle, yani varoluş ve yok oluş arasındaki bir geçiş, bir kiriş olarak açık düşünülmesiyle, bize varoluşun kendisini duyuran bir olanak sunuyor. Platon'un oyuncul diyalogları da birlik ve çokluk arasındaki geçişte, özdeşlik ve farklılığın bir an için birlikte düşünülmesiyle anlamlı olmaz mı? ''Paramenides''diyaloğunda, kaldığından bahseden cümleler... Bunlar hayatın, yani varoluşun zamansal geçişte, varlıkla hiçlik arasındaki geçişte, kendisini duyuracaklarmış gibi seslendiği, yüzyıllardan bize, öteden-beriye bir uzanış değiller mi? Bu uzan...
İlk kez Çiçero (M.Ö. 106-143) tarafından kullanıldığı iddia edilen ve etimolojik olarak kökeni Antik Yunan’a kadar dayandırılan güvenlik kavramı, I. yüzyıldan itibaren Pax-Romana (Roma Barışı) bağlamında siyasi bir kavram olarak kullanılmıştır. Bütün siyasi tarih boyunca kullanılan ve kullandığı döneme ve tanımı yapan aktöre göre değişik anlamlar yüklenen güvenlik, güvenlik en genel tanımla sahip olunan değerlere yönelik herhangi bir tehdidin olmaması ve söz konusu değerlere bir saldırı olacağı korkusunun bulunmaması halidir. Güvenliğin tanımı yapılırken en temel olgu olarak ele alınan tehdit ise güvenlik olgusuyla ayrılmaz bir i...
Amerikalı düşünür Warren G. Bennis, 1991 yılında, geleceğin fabrikasını şöyle tarif etmektedir: “Geleceğin fabrikasında yalnızca iki adet canlı olacaktır: Bunlar bir köpek ve bir insandır. Geleceğin fabrikasında insanın görevi, fabrikadaki köpeği beslemektir. Köpeğin görevi ise insanın fabrikadaki makinelere yaklaşmasını engellemektir.” Gelecekte robotların, akıllı fabrikaların vazgeçilmez çalışanları olacağı düşünülmektedir. Bugün kesin olan şu ki robot ve insan etkileşimli bir geleceğin ütopik mi dispotik mi olacağını görmek için çok beklemeyeceğiz. Zira dünya hızla değişmekte, dijitalleşme, insanın olduğu her yere daha ...