You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Hz. Cüveyriye (ra), Benî Mustalik Gazvesi'nde kavminin liderinin kızı olmasına rağmen esir düşmüştü. Peygamber Efendimiz (sas) cariye hüviyetindeki Hz. Cüveyriye'yi (ra) azat edip hürriyetine kavuşturdu. Ayrıca ona evlenme teklif etme inceliğinde bulunup onunla evlendi. Hendek Gazve'sinde Peygamber Efendimiz (sas) ile yapmış oldukları antlaşmayı bozan Benî Kurayza, gazvenin hemen ardından muhasara altına alınmış, neticesinde kabilenin kadın ve çocukları esir edilmişti. Bu gazvede kocası öldürülen Hz. Reyhâne (ra) de esirler arasındaydı. Peygamber Efendimiz (sas) Hz. Reyhâne'yi (ra) de kendisine eş olarak seçti. Hz. Mâriye (ra), bir cariye vasfıyla doğduğu topraklardan tamamen ayrıldığının farkında olarak, Mısır'dan hiç bilmediği bir dilin ve dinin yaşandığı bir diyâra doğru yola çıkmıştır. Onu bir hediye olarak Hz. Peygamber'e (sas) gönderen Mukavkıs, Hz. Mâriye'nin (ra) karakterinde bu tür bir zorluğa göğüs gerecek sağlam bir duruş ve uyum kabiliyeti görmüş olmalıdır. Bu çalışma ortak özellilere sahip üç annemizi; farklı yönleriyle hayalarını ele almaktadır.
Sahabeyi tanımak, Hz. Peygamber'i, yaşantısını, mücadelesini, tebliğini, davasını, yöntemini, sünnetini, kendisinden sonraki hâdiseleri, fetihleri ve hatta Mekke'yi Medine'yi tanımak demektir. Bu nedenle Hz. Peygamber'in arkadaşlarının hayatını okumak, klasik anlamda biyografi okumaktan çok daha öte bir içeriğe sahiptir. Nitekim Allah, Ahzap suresi 21. ayette inananlar için Elçisi'ni ''en güzel örnek''olarak gösterirken ilk muhatapları bu ilahî tavsiyenin âdeta sağlaması olmuşlar; onun (sas) rehberliğinde “insanlar için çıkartılmış iyiliği emreden kötülüğü yasaklayan en hayırlı topluluk” haline gelmişlerdir.BEYAN YAYINLARI
İlerleyen süreçte geriye bakıp bazı pişmanlıklar yaşıyoruz: “Şunu şunu bilseydim şunları yapmazdım. Şunu anlamış olsaydım şu işe girişmezdim…” gibi düşünceler geliştiriyoruz. Birçoğumuz bireysel eğitimimiz, aile ilişkilerimiz, arkadaşlıklarımız, davet usulümüz, Rabbimizle ilişkimiz veya tabi olduğumuz topluluklara dair “Ah, şunu bilmiş olsaydım!” diyerek üzülüyoruz. Bu çalışma, böylesi bir sancının ürünüdür. Tanıştığım çoğu muvahhidden benzer cümleler duydum. Benim de bazı pişmanlıklarım oldu… Buradan yola çıkarak bu pişmanlıkları not ettim, derledim. Kitabı yazmaya başlamadan yüzlerce insana anket niteliği...
Elinizdeki kitapta her yönüyle hayatını öğrenmeye ve anlamaya ihtiyaç duyduğumuz Peygamber Efendimiz (sas) döneminde yaşamış, onu görmüş ve onun yakınında bulunmuş eşleri dışındaki hanımlarla ilgili merak edilen birçok bilgiye ulaşacağınızı ümit ediyoruz. “Peygamber Asrının Hanımları” üst başlığıyla sunulan bu seride Peygamberimiz’in (sas) kızları, halaları, sütanneleri ve onu yetiştiren hanımlar, ilk iman eden hanımlar, Habeşistan’a hicret eden hanımlar, Medine muhaciri hanımlar, Ensar hanımları, Peygamberimiz’e (sas) biat eden hanımlar, cennetle müjdelenen hanımlar ve gazvelere katılan hanımlar anlatıldı. Eser, ülkemizin değerli ilim insanlarının kaleme aldığı; içerik olarak sahih kaynaklara dayanan, dil ve anlatım açısından genele hitap eden bir çalışma olmasıyla da bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Haydi! Peygamber Efendimiz’in (sas) yaşadığı dönemin seçkin hanımlarını tanımak için hep birlikte bir adım atalım…
İnsanlığın ortak hafızası olan tarih, özgün bir ilim dalı olup hemen her alanda merak edilen birçok soru, bu ilmin engin genişliğinde cevap bulmaktadır. Bir başka deyişle tarih, ferdî ve toplumsal planda eğitici, öğretici özellikleri ve ibret alınması gereken karakteriyle hayatımızın tam ortasında yer almaktadır. Geçmişin tecrübesinde iyi, doğru ve güzel olarak kodlanan her birikimin aynen ya da daha da geliştirilerek şimdiye ve geleceğe taşınmasına dair çabalar oldukça önemlidir. Elbette böyle bir yaklaşım tefekkürü gerekli kılar. Tefekkür; bize geçmişin yanlış, kötü ve hatalı tutum ve davranışlarından uzaklaşma ve arınma fırsatı...
Türkiye merkezli Türk devletleri ile Batılı ülkelerin XVI. yüzyıla kadar olan ilişkilerinde batının çoğu defa zebun düşmesi, kilisenin beslediği “haçlılık” zihniyetinin batılı ülkelerin düşüncesini şekillendirmesi ile XVII-XVIII. yüzyıllardan sonra ortaya çıkan ve gelişen sömürgecilik politikalarının emperyalizme dönüşmesinde büyük rol oynamıştır. XVII. yüzyılın sonlarından itibaren “süper güç” olma özelliğini kaybeden Osmanlı Devleti’nin coğrafi konumu, stratejik durumu ve ekonomik potansiyelinin yanında Avrupa, Asya, Afrika kıtalarını birbirine bağlayan kara ve deniz yollarına hâkim olması “ipek yolu” “baharat yol...
Prof.Dr. İsmail E. Erünsal, Mustafa Birol Ülker ve Esra Karayel Muhacir tarafından hazırlanan İlâhiyat Fakülteleri Tezler Kataloğu (1953-2015), Başvuru Eserleri Dizisi’nden Çıktı Yüksek Öğretim Kanunu’nun kabulü ve Yüksek İslâm enstitülerinin İlâhiyat fakültelerine dönüşmesinin ardından Türkiye’de İslâmî ilimler alanında yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin sayısında önemli bir artış olmuştur. İdeal olan hem bu tezlerden diğer araştırmacıların yararlanabilmesini sağlamak hem de aynı veya benzer konuda mükerrer tezlerin hazırlanmasına engel olmaktır. İlâhiyat Fakülteleri Tezler Kataloğu 1953-2015 yılları arasında yapılan 13.328 İlâhiyat tezinden ilim dünyasının haberdar olmasını sağlamak amacıyla TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) tarafından hazırlanarak araştırmacıların istifadesine sunulmuştur.