You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
TÜRKÇE ALIŞTIRMA KİTABI 1 TURKSİH FOREIGNERS
Türkiye’de dil tartışmaları oldukça ilgi çekmiştir. Tanzimat Dönemi’nden itibaren yaklaşık 150 yıllık süreç, yoğun dil tartışmalarını ihtiva eder. Bu çalışmada, siyasetin de dikkatleri celbeden şekilde müdahil olduğu dil tartışmalarının 1950-1983 yıllarını kapsayan dönemi ele alınmıştır. Tanzimat Dönemi ile Meşrutiyet Dönemi’nde dil tartışmaları daha ziyade sosyolojik ve ilmî düzeydeydi. Islahın düşünüldüğü bu dönemlerin en önemli özelliği dilin yoğun biçimde tartışılması olmuştur. Söz konusu tartışmalar Erken Cumhuriyet Dönemi’nin başlarında ise medeniyet değiştirme çerçevesinde yapılmıştır. 1940-1945 yıl...
Her Yer Çanakkale Ali Ural Hürriyetten söz etmeden edebiyattan bahis açamayız. Bedenin ve zihnin hürriyeti gerçekleşmeden düşünce ve hayal soluk alamaz çünkü. Beden hür olacak ki hayallerini somut meydanlara taşıyabilsin. Zihin hür olacak ki düşünceyi hayalle yoğurarak sanat eserlerine dönüştürebilsin. Zihin hürriyetinin beden hürriyetinden daha önemli olduğu söylendiğinde yadırgamayın. Çünkü zihnen işgal edildiğini fark edemeyen kimseler başkalarının düşüncelerini ve hayallerini kendilerinin sanırlar. Dünyada kötü şeyler oluyor ve biz yazarlar ellerimizde çay fincanları pencerelerimizin önünde kar yağışını izliyoruz. Susan Sontag’...
Her insanın hayatı müstakil bir eserdir ve dünya kurulalı beri, bu eser ilk ve son olarak yazılmıştır. Hâl böyle olunca, insanların her birini içinde bulunduğu bütün şartlarla birlikte düşünmek, başından geçen farklı hâdiselerle ve imtihan edildiği değişik olaylarla beraber nazara almak gerekiyor. Bir insan hakkında vereceğimiz hüküm, diğerine ölçü olmuyor. Birisini yükselten aynı hâdise, berikini alçaltabiliyor. Birinin hakkında hayırlı olan, diğeri için şer olabiliyor. Birinin nefret ettiğine bir başkası can atabiliyor. Herkes kendi şartları içinde bir imtihana tâbi tutuluyor. Önemli olan bu şartların farklılığı değil, bu imtihandan başarıyla çıkmaktır. Demek bu yüzdendi kimselerin acısına tarafsız kalamayışım. Demek bu yüzden; Bir çocuğun, Bir yaşlının,
Osmanlı devlet adamlarının bürokratik mertebelerinin ilmî ve bedîî ehliyetlerine göre şekillendiği muhakkaktır. Osmanlı bürokrasisinde makam sahibi bir idareci, evvela ilmî ve edebî seviyesine göre itibar görmüştür. Osmanlı Devleti'nin XVI. yüzyıl sonları ve XVII. yüzyıl başlarında yetişmiş ve eserler vermiş olan Okçuzâde Mehmed Şâhî muteber bir devlet adamı olmakla birlikte klasik Türk edebiyatı tarihi için önemli bir münşîdir. Bu vasıfları yanında şair, âlim ve hattat bir zât olan Okçuzâde, hezarfen diyebileceğimiz çok yönlü bir Osmanlı entelektüel kişiliğini anlamak adına önemli bir numûnedir. Mehmed Şâhî'nin konumuz olan Münşe’âtü'l-inşâ'sı, süslü nesrin bir ürünü olup siyasî ve sosyal tarih açısından ufuk açıcı bir yerde konumlanmaktadır. Özellikle eserin mukaddimesinde verilen dönemin siyasi uygulamaları ile ilgili ipuçları ve Okçuzâde ile ilgili biyografik bilgiler oldukça kıymetlidir. Ayrıca Okçuzâde'nin inşâ hakkındaki bilgi ve görüşleri de dikkate şâyândır.
Bu kitabımızda, köklerini farklı disiplinlerden alan ve oldukça geniş bir perspektife sahip bulunan İletişim Bilimi ve Medya Çalışmaları alanında yeni yönelimleri, değişim ve dönüşümleri yansıtmayı amaçladık. 21.yüzyıl, teknoloji, hız ve etkileşimli iletişimin damga vurduğu bir çağda değişim ve dönüşümü tanımlamaktadır. Yaşadığımız dönem, demokratik katılım ve çok sesliliğin yanı sıra çok katmalı medya platformlarında farklı risk ve fırsatları da beraberinde getirmektedir. Kitap bu dönüşüm sürecini İletişim Bilimi’nin farklı dalları ile irdeleyip analiz eden ve yeni eğilimleri ortaya koyan bir içeriğe sahiptir. Yazarlar...
During the last two decades, evidence of increasing trends of several endocrine-related disorders has been strengthened. These disorders often come with lack of uniform diagnosis and/ or even unclear endocrine disruption. The later is mainly due to abnormal classical changes in the blood- released hormone to its targeted organ, abnormal communication between cells within a tissue or organ (paracrine), within the same cell (intracrine) or signals which act on the same cell (autocrine). This challenging status drives endocrinologists to the urgent need to address enormous knowledge gaps in this wide field of research (Endocrinology). From the perspective point of view that "hormones control our bodies", we need to get these hormones rebalanced so we can restore overall health. That is simply endocrinology!
With implications for the war in Ukraine, a surprising history of the Crimean Tatars from the fifteenth century to the present day. The Crimean Tatars were the Turkic-speaking native peoples of Crimea who established a powerful khanate in the 1440s, which remained in power until 1783. In this, the first history in English of this khanate for over one hundred years, eminent scholar Donald Rayfield shows that this misunderstood and much-feared nation was, in fact, a flourishing state with a vibrant literary culture, religious tolerance, a sophisticated constitution, and a prosperous economy. Rayfield’s book describes the establishment of the khanate, its reign, and its eventual fall, concluding with a vivid portrayal of the ruthless suppression of the Tatars—first by Russia and then the Soviet Union—and the final, effectively genocidal, invasion under Vladimir Putin. This vibrant and ultimately tragic chronicle is essential reading for anyone interested in the background of the current war in Ukraine.