You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
What do Turkey and India have in common? Burcu Çevik-Compiègne brings sources from two apparently separate contexts into conversation to offer fresh insights into the Great War and its ongoing legacy, highlighting the perspectives of people in two post-imperial nation states. She uses public discourses, literature, oral histories, memorials and other material as entry points into histories of writing, overwriting and erasing the shadows of an imperial war. The connections and parallels between Turkey and India are traced in the narratives of self and the nation from the war to the present and across the globe, all the way to contemporary Australia.
Türkiye’de sağ akımların ideolojik alet çantasında neler var? Türk sağcılığı kitlelere seslenirken hangi imgelere başvuruyor, hangi tahayyüllere hitap ediyor? Hangi psiko-sosyal damarları işliyor, hangi çağrışımları harekete geçiriyor? Bu derlemede, bu sorulara cevap arayan çalışmalar yer alıyor. İcat edilen korkular, nefret ve öfke temaları, düşman portreleri, komplo teorileri: “Moskof”tan, “kızıllar”dan masonlara… Kürtlere, Alevilere… Kutsal yerler, ulusal hafıza mekânları: Fetih’ten, Ayasofya’ya, Çanakkale-Gelibolu’ya… Devlet fetişizmi… Maddi ve manevi ‘kalkınma’ tutkusu… Erkeklik ve kadınlık kurguları… Romanlarda...
Yüzbaşı Edward W.C. Sandes, I. Dünya Savaşı'nda Basra Körfezi'nden çıkıp Irak içlerine ilerleyen General Townshend yönetimindeki İngiliz Ordusuna mensup 6. Hint Tümeni'nde köprü istihkâm birliğinin komutanıydı. Görevi, Dicle Nehri üzerinde nehir taşıma araçlarını kullanarak yüzer köprü inşası ve emir geldiğinde bunları söküp karadan ilerleyen orduyu takip etmekti. Bağdat'a doğru Türk Ordusu karşısında ardı ardına kazanılan zaferlerle ilerlerken 22-25 Kasım 1915'teki Selman-ı Pak yenilgisiyle her şey tersine döner. İngiliz ve Hintli askerlerden oluşan 6. Tümen, Dicle'nin kıvrım yaptığı Kûtulamâre kasabasına sığınır. Türk ordusunun kuşatmasından kurtulamayan Townshend ve ordusu teslim olmak zorunda kalır. Elinizde tuttuğunuz bu sıradışı hatıratta Yüzbaşı Sandes, kuşatma altındaki kasabada yaşananları, çekilen sıkıntıları, kasabanın Arap ahalisi ile olan münasebetlerini, Türklere nasıl teslim olduklarını çarpıcı bir dille anlatırken, cephenin diğer tarafındaki bir İngiliz subayının gözünden tarihimizin en önemli zaferlerinden birisine tanıklık etmemizi sağlıyor.
İÇİNDEKİLER Postmodern Türk Romanında Arayış İzleği. (Prof. Dr. Mustafa KARABULUT) Performans Etkisinde Müziğin Fizyolojik ve Psikolojik Rolü (Doç. Dr. Selin OYAN KÜPELİ) İkti̇sadi̇ Bunalimlara Karşı Müracaat Edilen Ortodoks & Heterodoks Enstrümanlar ve Türkiye’deki Yansımaları (Doç. Dr. Hayrettin TÜLEYKAN - Öğr. Gör. Selçuk BAYRAMOĞLU) Farklılıkların Yönetimi (Dr. Öğr. Üyesi Aylin AKYOL) Sanayi ve Hizmet Sektörleri İstihdamı İle Ekonomik Büyüme İlişkisi (Dr. Öğr. Üyesi Muzaffer ALBAYRAK) Eskişehir Şeker Fabrikasının Kuruluşu Süreci ve Yaşanılan Gelişmeler (Dr. Öğr. Üyesi Selahaddin GÖK) Yukarı Yönlü Etkileme Bakış Açıs...
İnsanoğlunun atı evcilleştirmesiyle başlayan hızlı ulaşım macerası tekerleğin icadı ile ivme kazanmış ancak 19. yüzyıla kadar çok yavaş ilerlemiştir. Sanayi inkılabıyla gelen makineleşme hamlesiyle beraber buhar, elektrik ve nihayetinde petrolün makinelerde kullanılmasının önünü açan mekanik gelişmeler ulaşım fikrini farklı bir serüvene taşıdı. Artık bir yere nasıl gidileceğinin yanında ne kadar kısa sürede varılacağı önem arz etmekteydi. Yeni keşiflerle hem bulunduğu yerde hem de gittiği yerlerde daha hızlı ulaşım sağlamayı kafasına koyan insanoğlu balonla gökyüzüne çıktığı zamanlardan çok geçmeden karada da bugün hayatı...
Tarihi olayların anlaşılması ve yorumlanmasında, hatıra, günlük türü belgelerin subjektif olması muhtemel olmakla birlikte; bu tarz eserler, olayların arka planlarını verip insani duyguları öne çıkarması açısından kayda değer öneme sahiptir. Elinizdeki kitap, savaş esnasında milli duyguları önplana çıkmış, Osmanlı Devleti'ne ve Müslüman Türk milletine karşı önyargılı ve hasmane görüşlere sahip bir ingiliz savaş muhabiri olan Ellis Ashmead Bartlett'in kendi kamuoyunu bilgilendirmek üzere Londra basınına gönderdiği raporlardan oluşmaktadır. Yazar Çanakkale önüne gelen Müttefik ordusu için de "son ve en büyük Haçlı Ordusu" ifadesini kullanmaktan çekinmez... Kitap savaşın siper arkasını, insani yönünü vermesi ve Bartlett!in sahsında İngiliz kamuoyunun savaşa bakışını aksettirmesi bakımından önem taşımaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk deyince, ilmî mülahazaların dışına çıkılıyor, ya aşkın övgüyle ya siyasî yergiyle anlatılıyor. Biz, ne övgü ne yergi üslubuyla yazdık; kaynaklara girdik. Olguları karşılaştırdık… Kararı okurların vermesini istedik. Maksadımız, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatın yazmak değil; elbette yer- yer hayatını da anlatıyoruz. Bunun yanında onun tasavvurlarını, vermek istediklerini, takip ettiği yolu, dönemin şartlarını ele aldık. Ayrı ayrı işlenen, derinlik kazandırılan meseleleri özlü verdik. Yerine göre ayrıntıya girdik. Enver Paşa ile Mustafa Kemal Paşa arasında ne geçmişti de birbirlerine karşı tavırlıydıla...
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunun tam dört yıl süren mücadele neticesinde takatinin tükendiği ve son muharebesini yaptığı Filistin Cephesi'nin karşı taraftan nasıl göründüğünü anlatan bir kitap "Son Haçlı Seferi (The Last Crusade)". Osmanlı ordusunun Süveyş Kanalı taarruzlarının İngilizler tarafındaki yansıması neydi? İngilizlerin Kanal'ı savunma stratejisi nasıl değişti? İngiliz ordusu için Gazze niçin önemli bir hedefti? Arap isyanında İngilizlerin etkisi ve Lawrence'ın rolü neydi? Kudüs'ün ele geçirilmesi için girişilen harekat "Son Haçlı Seferi" olarak mı görüldü? Osmanlı ordusunun Filistin cephesinde çökmesinin sebepleri nelerdi? Bu soruları cevabı, İngiliz tarihçi Antony Bruce'ın oldukça objektif bir biçimde kaleme aldığı kitapta.
Bu eserde, Enver Paşa'nın ulusal bir sır gibi sakladığı, Almanya İmparatorluğu'nun yanında Birinci Dünya Savaşı'na giriş sürecimiz ve bunu açığa çıkaran Kazım Karabekir Paşa'nın ifşaatları görülecektir. Ayrıca Sarıkamış bölgesinde Enver Paşa'nın kış şartlarını dikkate almadan verdiği savaş kararı sebebiyle soğuktan ve hastalıktan yüz bin askerimizin şehit düşmeleri, 3. Ordunun dağılmasını fırsat bilen Rus kuvvetlerinin ileri harekâtı ile Erzurum ve Trabzon'u işgal etmeleri ve dört ay süren Kop savunması ile bölgeye gelecek olan yeni birliklere zaman kazandırılması ve 1917 Rus ihtilali’nin getirdiği fırsatı lehimize çevirerek, Bakü'ye kadar şehirlerimizin ve topraklarımızın Rus kuvvetlerinden ve Ermeni çetelerinden temizlenmesi, çok sayıda kaynak kullanarak ayrıntılı bir şekilde izah edilmiştir.