You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
"Sosyal demokratların On Yılı". 1980'li yılları kapsamaktadır. 1990’e taşmalar, olayların doğal uzantısı olarak görülmelidir. Bizim yapmak istediğimiz, bu yılların sadece fotoğrafını çekmektir. Bu fotoğrafta, partiler, liderler dışında; mümkün olduğunca politikacıların, sosyal demokrasi üzerinde düşünce üretmiş, yorum yapmış yazarların ve genel bir deyimle sosyal demokrat insanların bulanık da olsa görüntüleri, "alıntılar" ile yer almıştır. Bu on yılın ilk yarısına, sosyal demokratlar açısından "Ayrışma Yılları" adını veriyoruz. Nitelikleri, ortak özellikleri ve yapılan her türlü tartışmaya açık, CHP'nin çatısı altınd...
Sanayi ve ticaret yasamı ve genel olarak ekonomiyle toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan tüketici kesimin ilgisi, genellikle kendisine dokunduğu yönleriyle sınırlıdır. Ya eve son alınan elektrikli aletin bastan savma yapıldığından yakınılır, ya da halen mütevazi kazancın bir bölümünden tasarruf amacıyla, en prim getirici ve para değer kaybının önüne geçici şekilde tahvil, altın, döviz vb. alımıyla sınırlıdır. Gelgelelim, ekonomiyle bu düzeyde uğraşan yalın bir birey için, Amerikan filmlerinden fırlamış istisnaî bir yuppie olmadıkça, fili tarife kalkan bir körden fazla basari şansı yoktur. Durum, karşıt uç gibi görülen sanayici, t...
'Kriz, kesinlikle eskinin ölmekte olduğu, yeninin ise bir türlü doğamadığı gerçeğinde yakmaktadır; bu çatışma aralığında çok çeşitli ölümcül belirtiler ortaya çıkar' Antonia Gramsci, Prison Notebooks, s. 276 Bu Çalışma on yıl önce gerçekleştirilmişti. Ancak çok çeşitli nedenlerle yayınlanamadı. Sonunda yayınlanıyor. On yıl önce yayınlansaydı daha iyi olurdu. Ne yazık ki, bu gerçekleşemedi. Ülkemizde siyasal bilim alanında Türkçe yayınların azlığı düşünülecek olursa bu on yıllık gecikmeyle de olsa kanımca bu çalışmanın yayınlanması, bu konuyla ilgilenenlere yararlı olacaktır. Bu çalışma Türk siyasal elitin yapısı üz...
"Gürsel Aytaç, birikimini yalnızca akademik çerçevede değerlendirmeyip, onu çeşiti yayın organlarında yayınladığı inceleme-deneme türü yazıları, kitapları ve çevirileri aracılığıyla kitlelere aktarmak isteyen bir bilim adamı. Onun nesnel, bilimsel ölçütler çerçevesinde hazırlanmış ve geniş bir ilgi yelpazesi sergileyen bu kitabı, yazın araştırmaları alanında bir boşluğu dolduruyor." (Yıldız Ecevit: Cumhuriyet Kitap 16.3.1990) "Edebiyat Yazıları'nın yaklaşımı, bilimsel ve çözümleyici; dili okuyucuyu saran bir sıcaklıkta. Yapıt, Alman edebiyatı üzerinden Türk edebiyatına ulaşan bir üretken bilimcinin gelişim çizgisinin tanıklığını yapan ürünler yumağı." (Onur Bilge Kula: Milliyet Sanat Dergisi, Nisan 1990)
Dil hakkındaki araştırmaların tümünü içine alan en kuşatıcı işaretler biliminesemiotik diyoruz. Dil sözcüğünü burada dar manada yalnız günlük-dil olarak değil, bütün bilimsel ve teknik dilleri ve genel olarak her türlü tabii veya yapma sembol sistemlerini kapsamını içine alacak şekilde, en geniş manada kullanıyoruz. Genel olarak dili, dilsel olmayan nesnelerden söz etmek için kullanırız. Örneğin 'Ahmet Ankara'ya gidecek' gibi bir önerme 'Ahmet' adlı bir insan ile Ankara şehri hakkındadır. Ancak dili bazı hallerde dilsel olmayan nesnelerden değil de, bir takım dilsel deyimlerden söz etmek için de kullanırız. Örneğin bir dil bilgininin, araşt...
İkinci Meşrutiyet Dönemi'nde "Üniversite Öğrenci Olayları"nı içeren bir konuda araştırma yapma isteğimin nedenlerini, kitap ikinci baskıya hazırlanırken ve aradan geçen bunca zamandan sonra değerlendirmeye kalktığımda bugüne kadar üzerinde hiç durmadığım ve düşünmediğim çarpıcı bazı gerçeklerle yüz yüze geldiğimi gördüm. Sanırım bu konuya seçmemdeki asıl neden; meslekten öğretmen olarak, öğrencilerin her türlü sorununa yakın olmak, çözüm aramak ve en önemlisi de onları her zaman karşılıksız sevmek duygularının bilinçaltındaki bir yansımasıydı.
Dişi kuş, “Bu mevsimde geceler bir başka güzel, gündüzler de bir başka,” dedi, eşinin gözlerinin içine bakarak. Tüylerini gagasıyla okşadı. Erkek kuş eşinin gözlerinin içine her bakışında gülümsedi... Bu Hikâye kitabı “İki Kuş” ile başlayıp “Kediler” başlıklı hikâyeyle bitmektedir. Kitapta on dört hikâyeye yer verilmiştir. Elbette anlatılan yalnız insan değil; çevre, hayvanlar, iklim, davranış şekilleri gibi konuları gergef gibi ilmek ilmek işlemektedir. Bu konular anlatılırken, örf/adet, gelenek/görenek, alışkanlıklar, saygı/sevgi, töre kısaca kültür olayları ile iç içe ele alınmıştır. Kısaca “İki Kuş” için şunu söyleyebiliriz; hikâyeler Anadolu’da yaşayan günümüz insanının hayat hikâyesidir; mutlaka ya kendinizi ya da çok yakınlarınızı içinde bulacaksınız.
Haber Kritik programını hazırladığım 1996-1999 yılları arasında hükümetlerin kuruluş ve yıkılışlarını Ankara stüdyolarında programa aldığım konuklarla yakından izleme imkanı buldum. Yüzlerce kıymetli konuğum oldu. Programa aldığım konukların tamamının yayınlanması mümkün değildi. Bu kitap 54.ve 55. Hükümetleri içine alan, kamuoyunda 28 Şubat süreci olarak bilinen dönemi kapsamaktadır. Kitabın oluşmasında yardımlarını gördüğüm çalışma arkadaşlarım ve Mesut Öztürk'e teşekkür ederim. Haber Kritik programına konuk olan başta Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Recai Kutan, Deniz Baykal ve Muhsin Yazıcıoğlu, Avni Akyol, Hasan Korkmazcan, Recai Kutan, İskender Şkupi, Doğan Güreş, Hasan Celal Güzel, Tuğrul Türkeş, Kamuran İnan, İsmet Sezgin, İsmail Cem olmak üzere, konuk olan tüm sayın bakanlara, siyasi parti yetkililerine, milletvekillerine, akademisyenlere ve diğer konuklarıma teşekkür ederim. Haluk Örgün
Toplumsal değişmemizin yörüngesi, yeni bir yol ayrımına varmış görünüyor. Fakat sosyal bilimlerimizde anlamlı bir atılım yok. Sanırım, siyasal erkin hangi yola yöneleceği bekleniyor, daha önceleri de olduğu gibi. Biraz erkence davranmaya çalıştığım bu kez, bazı konular eylem içinde tartışılamadığı için. Bu denemeyle, herhangi bir kuram önermiyor, sadece, belli başlı kuramların bir değerlendirmesini yapmaya çalışıyorum. Şu genel soruyla: "Doğru bildiklerimizin geçerli olduğuna nasıl güvenebiliriz?" Düzensiz ve dengesiz bir değişme sürecinin doğurduğu sorunları yol açtığı karşıt ideolojiler şüphesiz ki bugünden yarına ortadan k...
"Alman Kültüründe Türk İmgesi 3 ", 16. yüzyılda özgün ve etkin bir örnekle, Andreas OSlANDER'le başlamaktadır. 16. yüzyıl, Türk ve Türkiye imgesi açısından etkili, kalıcı, her türden ve çok sayıda yapıtın oluşturulduğu ve yayımlandığı tarihsel bir dönemdir. Bu dönemin belirleyici kişiliği, Alman kültür tarihini her bakımdan devindirmiş, dönemin toplumsal, dinsel ve siyasal güçler dengesinin köklü değişikliklere uğramasına belirgin katkıyı yapmış olan Matin Luther'dir. Luther'in yanı sıra Türklere ilişkin irdelemeleriyle öne çıkan bir başka kişilik, Andreas OSIANDER'dir. Osiander de, izinde yürüdüğü LUTHER'in ürünleri gibi, ...