You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Hemşinliler, geçtiğimiz yüzyıl dönümünde ekmek parası kazanmak için Rusya gurbetine gittiler. Orada, ekmek ve pasta yapmayı öğrendiler. Hem de çok iyi öğrendiler. Bizzat Rusya’da nam salacak, İran’da, Polonya’da muteber pastaneler açacak kadar. Sonra, Hemşinliler fırıncılığı, pastacılığı bütün Türkiye’ye taşıdılar. Memleketin hem büyük kentlerinde hem taşrasında pastaneler açtılar; pek çok yerde, oranın ilk pastanesiydi bunlar… Uğur Biryol’un sözlü tarih çalışmasına dayanan kitabı, bu uzun mu uzun göç hikâyesinden enstantaneler sunuyor. Rusya’ya ilk gidişte çekilen meşakkatten saltanatlı patronluk günlerine, Ekim Devrim...
No detailed description available for "The Ottoman Military Organization in Hungary".
The Qur’an between the Ottoman Empire and the Turkish Republic is one of the few book-length studies on an Ottoman Qur’an commentary. Its premise is that "the Ottoman Empire" did not come to an end until 1950 so far as Islam was concerned in Turkey. The work explores the relationship between Elmalılı’s Qur’an commentary and the intellectual trends of the period, including the impact of materialism, the sciences, notions of civilizational progress, and philosophy. In doing so, this study emphasizes the "local" aspect of the Qur’an commentary, through a sustained focus on the Istanbul context in which it was written. This work demonstrates that Elmalılı’s Qur’an commentary is...
This book constitutes a study of Southeast Asia, discussing the Malay world's long historical connection with the Muslim people including the Rumi-Turks, Hadramis and the Ottomans. These connections reflect religious, political and legal cooperations. It also discusses the Ottomans' policy of pan-Islamism and the role of Sultan Abdulhamid II in improving ties with the Malay world and their scholars, rulers and heritage, in the fight against Western colonial powers. In seven essays, the contributors to this book discuss the early religious-intellectual network in the region as well as the evolution of the judicial and political systems.
İstanbul'un ışıltılı sokakları bir anda çığlık sesleriyle dolmuştu. Ölüm bu kez herkese adil davranıyordu. Zengin Fakir Ünlü Ünsüz Cahil Ya da bilge... herkes için. Grikurt ve adamları, büyük ve planlı bir saldırıyı önlemeye çalışıyorlardı. Fakat kabus, beklenmedik bir biçimde dönüşüyor, herkesi içine çeken bir bataklığa evriliyordu. Şehri kaplayan ölümcül bir virüs, insanları delirtip birbirlerine saldırtıyor, şehri kan gölüne çeviriyordu. Grikurt ve ekibi, hem saldırgan insanlara hem de karanlığın içinde gizlenen gerçek bir tehdide karşı savaşmak zorundaydı. "Kurdun Savaşı" hayatta kalma mücadelesinin en korkunç ve çarpıcı anlarını sarsıcı bir korku hikayesiyle sunuyor. Sizi, bu sayfalarda insanlığın en karanlık düşüncelerine ve çılgınca içgüdülerine tanık olmaya, unutulmaz gerilimin içine çekilmeye davet ediyorum.
Hamdullah b. Hayreddin (ö. 1575?) adında önemli bir şahsiyet daha vardır. Ayasofya Camii’nde kırk yıl hatiplik ve müderrislik yaptığı için Ayasofya Hatibi olarak da bilinen Hamdullah b. Hayreddin, öyle anlaşılıyor ki kurra arasındaki ihtilaflı döneme şahitlik etmiş ve telif ettiği eserleriyle döneminde yapılan yanlışlara dikkati çekmeye çalışmıştır. Özellikle o kıraat-i aşere ile ilgili Fuyûzu’l-İtkân fî Vücûhi’l-Kur’ân adlı eserinde tablo ve şemalar kullanmak suretiyle on kıraat hakkında bilgi vermiştir. Bu eserinde o Kıraat-i Seb‘a imam ve ravileriyle ilgili rumuzlarda Şâtıbiyye’yi esas almasına karşılık Kıraat-i Aşere imamları ve ravileriyle ilgili bizzat kendisinin belirlediği rumuzlar halen kabul görmektedir.
Nâzım Hikmet is Turkey's best-known poet and one of their most recognizable historical figures. James H. Meyer situates Nâzim's fascinating international life story within the context of his border-crossing generation of Turkish communist contemporaries, addressing changing attitudes in the 20th century toward borders and the people who cross them.
Biography of the Turkish Kuran interpreters (academician)
22. sayımızla huzurlarınızdayız. Yayıncılık dünyasında uzun bir süredir fısıltı halinde konuşulan, daha çok Türkiye Yayıncılar Birliği’nin hararetle savunduğu ve gündeme getirdiği, önümüzdeki aylarda da yasalaşması için meclise geleceği söylenilen fakat yeterince tartışamadığımız bir konu var: Kitapta sabit fiyat uygulaması. Bu uygulama yasalaşırsa, kitapları üreten yayıncılar eserleri için için tek bir satış fiyatı belirleyecek ve o kitap her yerde aynı fiyattan satılacak. Bu yasa ile zincir kitabevleri ve küçük kitapçılar desteklenmiş olacak ancak okuyucular şu an olduğu gibi %40-50-60 oranlarında indirimleri bulamayacaklar. E-t...