You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü... 1596'da Haçova Savaşı'nda düşmandan kaçan Anadolu tımarlı sipahilerinin dirlikleri kaldırıldı, kendileri de ölüm cezasına çarptırıldılar. "Af ve aman kapısı kapanınca onlar da baş kaygısına düştü, köyünü kentini bıraktı, selameti dağda derbentte gördü. Halli halince, at uşağını, yanaşmalarını, çobanını ve ırgadını, köylüsünden de silah tutan birkaç delikanlıyı ya rızasıyla veya cebren ve kahren peşine takıp götürdü ve böylece Anadolu'da bir şekavet başladı; meyve ağacını saran tırtıllar gibi." Reşad Ekrem Koçu, 1599'da Urfalı Karayazıcı Abdülhalim'in isyan bayrağının altına toplanmış 40.000 Celali ile başlayan ve kimi zaman padişahlık davasına kadar varan isyanları anlatıyor.
None
Konya'nın XX. yüzyıl başlarına ait mahkeme kayıtlarını ihtiva eden Kadı Sicillerinde dikkat çeken en önemli hususlardan biri Ermenilerle ilgili kararlardır. Bu durum Ermeni tehcirinden sonra Konya' da Ermenilerin mevcudiyeti ile Müslümanlar gibi hukuki haklara sahip olduklarına delil teşkil etmektedir.
History of the Ottoman Empire.
None
None
Bir ülkenin en büyük serveti, birlik ve bütünlüğünü sağlayan sosyal sermayesidir. Zaviyeler, bu bütünlüğün sağlanmasına tarihte hizmet etmiş önemli vakıf kurumlardır. Bu çalışma, ağırlıklı olarak 15-17. yüzyıllar arasında Karadeniz’de kurulan zaviyeler ele alınmıştır. Bunların önemli bir kısmı Ahi, bir kısmı Bektaşî; daha az bir kısmı da Rufâî, Mevlevî zaviyeleridir. Dini temayülü belirlenemeyen bazı zaviyeler de bu kapsamda ele alınmıştır. İlerleyen yüzyıllarda bölgede görülen çeşitli tarikatlara mensup oluşumlar, ayrı bir çalışmanın konusu olduğu için kapsam dışı bırakılmıştır. Böylece fetih ve ilk iskân döneminin sosyal hayatına ait inanç iklimini besleyen unsurlar, daha sonra savaş ve göçlerle oluşan harici dinamiklerden ayrı tutularak ele alınmaya çalışılmıştır. Arşivler taranarak geniş bir alanda uzun süredir yapılan bu çalışmanın temel hedefi, geçmiş ile gelecek arasında, sağlam köprüler kurmaktır. Elde edilen neticenin ilim âleminin hizmetine sunulması, tarafımıza lütfedilmiş bir fırsat olarak kabul edilmiştir.