You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Nâzım Hikmet is Turkey's best-known poet and one of their most recognizable historical figures. James H. Meyer situates Nâzim's fascinating international life story within the context of his border-crossing generation of Turkish communist contemporaries, addressing changing attitudes in the 20th century toward borders and the people who cross them.
A biography of poet Nazim Hikmet, this text examines his life and his work, asserting that his creative vision combined a dialectical view of society with passionate personal relationships, all reflected in experimental poetic forms. Stalin's daughter described him as a romantic communist.
None
Virajı döner dönmez boğaza girdiğim anda, birisi sağ diğeri sol şeridi ortalamış, kaleşnikoflu iki genci görünce “Beyefendi alkol var mı?” sorusuna muhatap olmayacağımdan emindim. Ehliyet ruhsat da sormayacaklardı. Doğrusu, nereden çıktığını anlayamadığım, hemen yanlarında bitiveren kadın gerillanın, “Zorluk çıkarmayın ve hemen arabadan çıkın,” diyeceğini de sanmıyordum. Yanıma hiçbir şey almayacaktım. Ne söylüyorsa yapmam için, bana emretmesi gerekmiyordu. Orta yaşlı bir avukat, kendi devranında yaşayıp giderken zamanın, yeraltının ve yerüstünün büyük yangınına düşüverir. Tatvan’a inerken, Van Gölü ve feribot iskeles...
None
Türkiye’de modern şiirin tarihini nasıl başlatabiliriz? Belirli şairlere kurucular demek ve ondan sonra gelen kuşakları birbirine bağlamak mümkün müdür? Edebiyatımızda kesintisiz bir şekilde kendisine yer açan bir şiir geleneğinden bahsedilebilir mi? Şair kuşakları arasında hem şiirin izlekleri hem de şairlerin takip ettikleri biçimlerin, imgelerin, “üslûbun” ya da en geniş mânâsında “şiir” türüne dair algının farklılaşması, nasıl bir edebi etki yaratmıştır? Murat Belge, Şairaneden Şiirsele’de bu soruların izini sürerek, ama sadece bu sorulara bağlı kalmadan, Türkçede modern şiirin değerlendirmesini yapıyor. Edebî dilde ortay...
“Bir ağacın dalları gibiydik,” diyor Kemal Özer, 1950 kuşağından dostlarını anarken. Arkadaş Mektupları’nda bu çok dallı ağacın üç ismi Erdal Öz, Adnan Özyalçıner ve Kemal Özer’in 1955 ile 1973 yılları arasında yazdıkları mektuplar bir araya getirildi. Erdal Öz, “Kendimin o yıllardaki görüntüsünü buluyorum,” diyerek arkadaşlarına yazdığı mektupların bir dönemin belleğini nasıl kayda geçirdiğine işaret ederken Kemal Özer de mektupları sayesinde kendisiyle yüzleşme olanağı yakaladığını dile getiriyor: “Özellikle 1970’e kadar yazdıklarım, elimde başka örnekler olmadığı için, başlı başına birer kendimle yüzleş...
Kavram tarihi ile şiir kuramının, kanon tartışması ile edebiyat tarihinin iç içe geçtiği bir kitap İmgenin İcadı. Daha önce İmkânsız Özerklik’te modernist şiirin estetik dirençle karşılanmasının tarihsel nedenlerini inceleyen Yalçın Armağan, bu kitapta, İkinci Yeni’ye gösterilen direncin zaman içinde nasıl kırıldığını, başlangıçta “anlamsız” bulunan şiirlerin “imgeci şiir” adıyla nasıl kabul gördüğünü ele alıyor. 1952 ile 1983 arasında şiir alanındaki hayli tartışmalı döneme odaklanarak, imgeyi tanımlamanın değil; imge kavramının nasıl ortaya çıktığının, bu kavrama niçin ihtiyaç duyulduğunun, “Şiir imge sanatıdır” önermesini Nmeşrulaştırmak için hangi argümanların ileri sürüldüğünün peşine düşüyor. İmgenin İcadı, İkinci Yeni’yi imge kavramının dönüşümü açısından yorumlayarak alternatif bir şiir tarihi sunduğu gibi, edebiyat kurumunu analiz etmek için bir yöntem de öneriyor.