You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
None
None
Abstract Book of 2nd International Congress on Ottoman Studies was held between 14-17 October 2015 in Sakarya, Turkey. ... 14-17 Ekim 2015 tarihinde Sakarya, Türkiye'de düzenlenen 1. Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi Özet Kitabı.
Sonsuzluk ölümsüzlük ile eş değer tutulsa da aslında sonsuz yaşamın birçok amacı vardır. Buradaki sonsuzluğun amacı herkesin bir bütün olması ve herkesin el ele tutuşarak tek bir beyin gibi olup, insanlığın savaş yapmadan barış halinde ve saygı içinde yaşamayı hedeflemesi düşüncesi. Çünkü insan doğumundan ölümüne kadar isyankâr davranmaktan ve hayal kurmaktan daha büyük umutlar ile yaşamak ve icat yapmaktan asla vazgeçmedi
A new understanding of the transformation of Anatolia to a Muslim society in the thirteenth-fourteenth centuries based on previously unpublished sources.
This open access book presents how Open Science is a powerful tool to boost Higher Education. The book introduces the reader into Open Access, Open Technology, Open Data, Open Research results, Open Licensing, Open Accreditation, Open Certification, Open Policy and, of course, Open Educational Resources. It brings all these key topics from major players in the field; experts that present the current state of the art and the forthcoming steps towards a useful and effective implementation. This book presents radical, transgenic solutions for recurrent and long-standing problems in Higher Education. Every chapter presents a clear view and a related solution to make Higher Education progress and implement tools and strategies to improve the user’s performance and learning experience. This book is part of a trilogy with companion volumes on Radical Solutions & Learning Analytics and Radical Solutions & eLearning.
The place occupied by Kurds in Turkish society has changed remarkably in recent years. Around the turn of the millennium, the Turkish state still denied their very existence, whereas now Kurdish parties are seen as key parts of Turkish political life. This book uses the situation of the Kurds in Turkey as a case study for attempting to understand the conditions that foster nonviolent civic engagement in emerging civil societies. How and why did the Kurds choose participation over rebellion, discarding the violent approach of the PKK and opting instead for organization within the structures of the state? And what can their success teach us about possible ways to encourage similar approaches in other developing democracies?
“Kâinatta hiçbir şey velayet kadar konuşulmamıştır.” “Yeryüzünde insanlar, velayete çağrıldığı kadar hiçbir şeye davet edilmemiştir.” “Hiçbir balta, velayete vurulduğu kadar dinin köküne vurulmadı.” Yukarıda yazılanlar Kur’an’ın “hurûf-u mukataa”sı kadar önemlidir. Bu sözler “hak için varım” diyen bütün onurlu insanları istifhama çekmektedir. Kur’an ile meşgul olanlara şöyle bir soru sorulabilir: “Dinin en belirgin çehresi nedir?” Böyle bir soru ve bunun cevabı her şeyi ortaya koyar. Dinin en belirgin çehresi “velayettir”! Evet, din velayet çerçevesi etrafında şekillenir, zerreden mutlağa kadar! O halde bu kutlu soruyu biz de soralım, konunun geniş felsefesinden ve müfredatından çok özünü ortaya koyalım. Kitabımızın konusu da zaten bu öz ile ilgilidir.
Roman; yaşanan hayattan yazıya damlayan anılardır. Ya da şöyle diyeyim: Roman hayattan sayfalara damlayan satırlardır. Ancak, kimi romanlar hayatın içinden çıkar. Kimi romanlar hayata tepeden bakar. Kimi romanlar hayal ürünüdür. Hangisi olursa olsun, roman yazarının hayatından, hayatla ilgili gözlemlerinden sayfalara yansır. Elinizdeki romanda birçok söz, düşünce, eylem; devlet ve toplum eliyle baskı altında tutuluyor. Sanki “Sözler, düşünceler ve hayatlar baskı altında alınınca yok sayılacak.” böyle bir düşünce düzene hâkim. Hâlbuki öyle olmuyor. Yasal veya gayri yasal, baskı altında tutulan sözler, düşünceler, hayatlar toplumda varlı...
Kitabın bir benzeri yok. Akademisyen Nevin Yazıcı tarafından açık kaynaklardan sabırla ve itinayla gerçekleştirilen bu çalışma, Genelkurmay Başkanlığı ve Hakkâri’deki askeri birliklerin 1984’ten günümüze kadar uzanan mücadelesinin bir güncesi niteliğinde. Bu çalışma aynı zamanda terörle mücadele sırasında şehit olan vatan evlatlarının aziz anısı adına yerine getirilmiş bir görev niteliği de taşıyor. Çünkü bu kitap Hakkâri’de şehit olan tüm asker, polis ve köy korucularının nerede ve nasıl şehit olduğunu kaydetmekte, toprağın nasıl kanla vatan yapıldığının yüzlerce acı hikâyesini vermektedir. Yine bu kitapta, Türkiye’nin PKK ile mücadelesinin aşamalarını ve PKK terör eylemlerinin hangi süreçlerden geçtiğini bulacaksınız. Üzüleceksiniz, şehit kanları kurumadan terör örgütüyle yapılan pazarlıklar sonucu Hakkâri özelinde ülkenin adım adım nasıl terör örgütünün inisiyatifine terk edildiğini ibretle okuyacaksınız.