You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
None
İnsanoğlu bir krizin ortasında. Rutin ve hayret halinin arasına sıkışmış hayatı anlamlandırmaya çalışıyor. Krizi anlamak ve aşmak için üstün bir çaba sarfediyor. Modern insan, adeta biriken iddialarıyla sınanıyor. Kabına sığmayan bilimsel ve teknolojik gelişme izzet-i nefis mücadelesi verirken; özerklik ve özgürlüğe ayarlanmış politik ve iktisadî söylemin hala geçerli olduğunu kanıtlamak için süreç “olağanüstü hâl” koduyla sevk ve idare ediliyor. Bir taraftan gündelik hayatın bizi zorladığı rutin diğer taraftan içinde yaşadığımız çağın ön görülemezliği ile şekillenen hayret pandemi süreci ile birlikte daha da belirgin ha...
Türk-İslam kültür ve düşünce tarihinin önemli düşünürlerinden biri de kuşkusuz 20. yüzyılda yaşamış olan Cemil Meriç’tir (1916-1987). Meriç, gerek İslam medeniyeti gerekse Batı modernitesi gerekse de Türk modernitesi üzerine yaptığı derinlemesine ve karşılaştırmalı analizlerle, geniş ufuklu bir düşünce insanı olarak tarihteki yerini almıştır. Onun bu konularda tarihi ve sosyolojik bir perspektiften yapmış olduğu ufuk açıcı çözümlemeler günümüz dünyasına da ışık tutacak niteliktedir. Bu eserde, hakikat arayıcısı bir sosyal biyografinin düşünsel serüveni ve onun ulaştığı sonuçlar üzerinde durulmuştur. Başta onun evrensel boyuttaki bakış açısı olmak üzere, öncelikle Türk-İslam dünyasının tarihi ve güncel problemleri, Batı uygarlığının yapısı ve Türk modernleşmesine ilişkin görüşleri üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Sonuçta bu çalışmayla, Meriç’in düşünce dünyası, hem genel olarak sosyal bilim düşününe hem de Türk okuruna tanıtılmasına/kazandırılmasına bir katkıda bulunmayı amaçlamıştır.
Her şeyin modern olduğu bir dünyada yaşıyoruz; insanlar, düşünceler, inanışlar, hayat tarzları, eşyalar… Yaşadığımız dünyada birçok şey modern olarak niteleniyor. Modern olarak nitelenenlerin itibar görmesine karşılık, modern olmayanların değersiz veya yanlış bulunduğu bir dünya burası ... Haliyle yerkürede ve evlerde, zihniyetlerde ve bedenlerde, akıllarda ve gönüllerde, sebepleri ve sonuçları üzerinde düşünmeyi fazlasıyla hak eden önemli şeyler gerçekleşiyor. Gerçekleşenler ise maalesef normal değil. Zira her şey, bir mühendislik planlamasının gereğine uygun şekilde işliyor. Öte yandan değişim sürecini yönetenler, değişimin g...
Bireysel ve toplumsal hayatta büyük bir öneme sahip olan mahremiyet, günümüz tartışma konuları arasına girmiştir. Son yıllarda iletişim teknolojileri alanında ileri boyutlara taşınan sosyal medya ağı, aynı zamanda yeni tartışma konularını da gündeme getirmiştir. Buna göre İslam hukukunda Müslüman bireylerin fiilleri boyutunda tartışılan mahremiyet kavramının, günümüz insanının değişen sosyal ilişkileri çerçevesinde yeniden ele alınması ve fiil-mahremiyet ilişkisinin İslam hukuk normları bağlamında yeniden tartışılması önem arz etmektedir. Çalışmamızda sosyal medya ortamında ihlali söz konusu olabilen mahremiyetin sınırları, İslam hukukundaki mahremiyet sınırları bağlamında ele alınmış, ihlallerin sebep olabileceği kişisel ve toplumsal zararlara yönelik tedbirler ve cezalar yine İslam hukuku bağlamında değerlendirilmiştir.
Kayseri’nin yetiştirmiş olduğu önemli isimlerden Osman Kavuncu’nun (1918-1966) zekası, vizyoner bakışı, belediyecilik anlayışı ve ulusal siyasete katkıları bu yapıtta ilk defa ele alınmıştır. Yapıtta ayrıca müstesna bir kişilik olarak politik yönetsel kimliği yanında fikir ve sanatsal anlamda da önemli katkılar sunan Kavuncu özelinde Kayseri insanının pratik zekası, çalışkanlığı ve farklı yönleri ortaya koyulmuştur. İlk kez Cumhuriyet Halk Partisi döneminde siyasi hayata adım atan Kavuncu, Demokrat Parti döneminde Kayseri Belediye Başkanlığı (1950 – 1957) ve milletvekilliği (1957 – 1960) görevinde bulunmuştur. Belediye başkanlığı döneminde Osman Kavuncu Modelini Türk yerel yönetimler tarihine önemli bir katkı olarak kazandırmıştır. Eserde, Osman Kavuncu’nun yerel ve ulusal siyasete katkılarının yanı sıra bilinmeyen yönleri derinlemesine analiz edilerek her kesimden okuyucu, akademik camia ve siyaset camiasının ilgisine sunulmuştur.
Modernleşme öncesi geleneksel toplumların dini yaşamlarının merkezinde genellikle karizmatik dini önderler yer almıştır. Geçmiş dinlerin veya dini oluşumların temel motifi bu dinsel karizma idi. Hemen hemen tüm geçmiş din, tarikat, cemaat, mezhep vb. toplumsal oluşumların liderlerinin temel niteliği karizmatik oluşlarıydı. Karizmatik dini önderlik geleneksel dinsel yaşamın temel sembolü konumunda olmuştur. Bu toplumlarda genel olarak karizma, dinsel ve sosyal yaşamın adeta lokomotifiydi. Nitekim peygamberlerde mucize, velilerde keramet vb. özellikler toplum nezdinde karizmatik önderliğin birer yansımaları veya göstergeleriydi. Bu sayede geleneksel toplumla...
Postmodern teoloji, postmodern düşüncenin teorik varsayımlarından ve eleştirel metodolojilerinden hareket ederek günümüzde değişmekte olan teolojik bakış açılarından bir tanesini ifade etmede kullanılan bir kavramdır. Modernizmden postmodernizme geçişte değişen epistemolojik, ontolojik, politik ve ahlaki alanlardaki değişmeler, ister istemez teoloji alanını da etkilemiş ve yürürlükte olan rasyonel teolojiler, varoluşçu teolojiler v.s. gibi teoloji yapma tarzlarının yanında adına postmodern teoloji diyebileceğimiz yeni bir teoloji yapma anlayışını da beraberinde getirmiştir. Bu yeni teoloji yapma türü dini alana pragmatik anlamda yer açıcı, insani ve kültürel alanları dikkate alan ve Tanrı ve Tanrı ile ilgili konuları olumlayan tavrı ile dikkat çeken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Teolojide yeni bir yaklaşım türü olarak ortaya çıkan postmodern teolojinin, avantajları nelerdir? Postmodern teolojinin dezavantajlarından bahsedilebilir mi? Bu kitap, bu ve buna benzer sorulara cevap bulmaya çalışır.