You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Bu eser, Türkiye’de 2010-2020 yılları arasında Ankara, Atatürk, Bursa Uludağ, İstanbul, Marmara, Necmettin Erbakan, Sakarya ve Süleyman Demirel Üniversiteleri Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Psikolojisi ve Din Eğitimi Bilim Dalı özelinde dini/manevi danışmanlık ve rehberlik alanında hazırlanan veya bu kapsama dâhil edebileceğimiz lisansüstü tezleri, konu ve yöntem açısından incelemektedir. Amacımız, lisansüstü araştırmalardan hareketle, dini/manevi danışmanlık ve rehberlik alanının gelişimi bakımından yeni stratejiler oluşturmasına yönelik genel bir tablo ortaya koymaktır.
Tanrı ve insan arasındaki bağ ahlaka nasıl yansır? Günümüz toplumunda insanların inandığı ve bildiği gibi yaşayabilmesi mümkün mü? Eylemlerin ahlakiliğini belirleyen unsur nedir? Gelenek, vicdan, akıl ya da vahiy ahlaki davranışlarda ölçüt kabul edilebilir mi? İnanç ile ahlaki yetkinleşme arasındaki ilişki nasıl güçlenir? Din eğitimi ahlaki gelişime nasıl katkı sağlar? Bu sorularla yola çıkarak insanın varoluşsal meselelerinden olan inanç ve ahlaka dair kapsamlı bir inceleme sunan kitap aynı zamanda iki kavram arasındaki ilişkinin günümüz dünyasındaki tezahürlerini içermektedir. Genç yetişkinlerle gerçekleştirilen mülakatlarla inanç-eylem ilişkisine odaklanan çalışma, modernleşme ve sekülerleşme kıskacındaki insanın ahlaki gerilimlerini konu edinmektedir. Kitapta inanma biçimlerinin ahlaka etkisi, ahlakın kaynağı, ibadetle ahlak arasındaki bağ, ahlaki müeyyide, bilgi-eylem ilişkisi, öte dünya anlayışının ahlakla irtibatı ve din eğitiminin ahlaka etkisi gibi meseleler üzerine tartışmalar yürütülürken toplumun ahlak ve inanç tasavvuruna ilişkin derinlemesine bir okuma gerçekleşmektedir.
İnsan aile ilişkileri içerisinde kendi varoluşunu anlamlandırır. Sevme, sevilme, saygı, kabul görme, ait olma, sosyalleşme gibi birçok ihtiyacı için aileye tutunur, aileden destek alır. Maneviyat, din ve aile arasında yakın ve kopmaz bir bağ vardır. Bireylerin aile ve evlilik hayatlarıyla ilgili aldıkları birçok kararda din etkilidir. Bu durum aile danışmanlığı alanında çalışanların dikkatini çekmiş, aile danışmanlığında maneviyat ve din boyutunun nasıl yer alması gerektiği araştırılmaya başlanmıştır. Elinizdeki bu eser evlilik, aile, din ve maneviyatın aileye etkisi, aile danışmanlığıyla ilgili önemli noktalara değinerek, maneviyat boy...
İslam bir yaşam biçimidir, Batı psikolojisi insanların psikolojisini değiştirmekte ve bir yaşam biçimi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. İslamî psikoloji 'yeni bir dünya görüşü geliştiriyorum' demektir. Müslümanlar İslamî psikoloji ile modern psikolojiyi bir araya nasıl getirebilir, buna bakmalıdır. Prof. Dr. Malik Badri İslam, insanlığı sözlü ve ilahi en iyi yaşam tarzına götüren bir dindir. Psikoloji, davranışı izah etmeye çalışan akademik bir disiplindir. İslam; psikoloji, eğitim, ekonomi, siyaset konularında insan zihnini şaşırtan esrarengiz sorulara cevaplar verir. İslamî psikoloji, İslamî bir perspektiften (İslamî epistemolojiden...
İslami İlimler ve İlahiyat fakültelerinin üç temel bölümünden biri olan Felsefe ve Din Bilimleri tarih, sosyoloji, mantık, psikoloji, felsefe ve eğitim gibi beşeri bilimler ışığında din olgusunu araştırır. İlahiyat biliminin beşeri bilimlerle kesişim noktasında yer alan Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, ilahiyat eğitiminin uluslar arasılaşmasında önemli bir paya sahiptir. Aynı zamanda bu bilim dalları, İslami İlimlerin çağın idrakine hitap edebilmesinde aracı işleve sahiptir. Çağımızın en çok tartışma konusu olan yapay zeka, transhümanizm, göç ve çatışmaların çözümü gibi konularında veri ür...
Günümüzde dünya nüfusunun büyük çoğunluğu doğduğu ülkede yaşamakla birlikte, yaşamlarının bir bölümünü çalışmak, eğitim görmek ve hatta emekliliğini geçirmek için farklı bir ülkeye yerleşenlerin sayısı hızla artmaktadır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Verileri’ne göre uluslararası göçmenlerin sayısı 2000 yılından bu yana %49’luk artışla 258 milyona yükselmiştir. Bu durum, üç büyük kıtanın kesişim noktasında yer alan ülkemiz için günümüzde de güncelliğini koruyan ve çözülmesi gereken öncelikli sorunların başında gelmektedir. Göç verileri incelendiğinde ülkemizin tarih boyunca kitlesel göç akımlarının...
Din, insanlık tarihinin her döneminde gerek birey ve gerekse toplum için vazgeçilmez bir kurum olarak yer almıştır. Fakat özellikle sanayileşme süreci ve Avrupa’da ortaya çıkan fikir ve ideolojilerin yaygınlık kazanması ile din kurumu da tartışılır hale gelmiştir. Bu sürecin bir parçası olarak modernleşme ve sekülerleşme ile tartışmalar çok daha artmış hatta zamanla dine ihtiyaç kalmayacağı ve dini miadını doldurduğu tezi ileri sürülmüştür. Fakat geldiğimiz noktada bu iddiaların geçerliliğinin kalmadığı ve dinin hem uluslararası hem toplum ve özellikle de birey için önemini korumaya devam ettiği ileri sürülmüştür. Desekülerizasyon...