You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Titriyor sesimiz. Yanımızdakine bile duyuramıyoruz sesimizi. Sislerle örülü coğrafyada yazmak hem zorlaşıyor hem daha bir anlam kazanıyor.. Kuşluk saatlerinde alazlanan, ikindi sularını bereketlendiren, her vakit bizi sınayan, kendimiz olmaya çağıran yüce duyguyla yüzleşmeliyiz. Hemen ve daha sıklıkta yüzleşmeliyiz. Zaman ne kadar ilerlemiş olursa olsun, içimizin sur kapılarını her an aralayıp gelecek olana kendimizi hazırlamalıyız. Sanatın, edebiyatın, kültürün izini sürerek bu hazırlığı yürütebiliriz.. Özgür ortamlar sanatın, edebiyatın boyverdiği, geliştiği en güzel yerlerdir. Eğer inanıyorsak, samimi olarak isteğimizi ortaya koyabiliyorsak bunu başarabiliriz.. İnanarak, samimiyetle.. Ve çok çalışarak..
31. sayımızla huzurlarınızdayız. Dijital imkanların artık ucu bucağı görülmeyecek şekilde genişlediği bir dönemde yaşıyoruz. Yapay zekanın yapabildikleri şaşırtmaya devam ediyor. Birkaç ay gibi kısa süre içinde alabildiği mesafeler nereye kadar gidebileceği konusunda da soru işaretlerini muhafaza ediyor. Yapay zeka çağında metin yazarlığı, hikaye anlatma becerisi; ayrıca çeviri, metin düzeltme işleri ters yüz olacak gibi görünüyor. Bu mesleklerin tamamı meydan okumalarla karşı karşıya. Öyle ki belli şirketler etik olarak bir süre yapay zeka çalışmalarına ara vermek zorunda kaldıklarını açıkladılar. Kitapların dünyası da kuşkusuz...
30. sayımızla huzurlarınızdayız. Gönlümüz buruk. 6 Şubat tarihi, tıpkı 17 Ağustos tarihi gibi unutamayacağımız tarihler arasına girdi maalesef. 11 şehrimizi etkileyen bu büyük deprem felaketi on binlerce canı bizden aldı. Yakınlarımızı, dostlarımızı, sevdiklerimizi toprağa gömdük. Acımız çok taze ve çok büyük. Cenab-ı Hakk’tan sabır, şifa, inşirah diliyor; yaralarımızı ancak birbimize sıkı sıkı sarılınca hafifletebileceğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bu elim hadiseden çıkartılabilecek çok ders var elbette. Herkes kendince bu muhasebeyi yapacaktır. Diğer taraftan şehirler yeniden imar edilmeye başlanacak fakat bu imar sürecinde hang...
30. sayımızla huzurlarınızdayız. Gönlümüz buruk. 6 Şubat tarihi, tıpkı 17 Ağustos tarihi gibi unutamayacağımız tarihler arasına girdi maalesef. 11 şehrimizi etkileyen bu büyük deprem felaketi on binlerce canı bizden aldı. Yakınlarımızı, dostlarımızı, sevdiklerimizi toprağa gömdük. Acımız çok taze ve çok büyük. Cenab-ı Hakk’tan sabır, şifa, inşirah diliyor; yaralarımızı ancak birbimize sıkı sıkı sarılınca hafifletebileceğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bu elim hadiseden çıkartılabilecek çok ders var elbette. Herkes kendince bu muhasebeyi yapacaktır. Diğer taraftan şehirler yeniden imar edilmeye başlanacak fakat bu imar sürecinde han...
23. sayımızla huzurlarınızdayız. Epeyce hüzünlüyüz. Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde yaşadığımız ağır kayıplar bizi sarstı. Dergimizin kuruluşundan bu yana yayın kurulunda aktif görev alan, çocuk edebiyatı sayfamızı hazırlayan kıymetli Rabia Gülcan Kardaş’ı genç yaşında kaybettik. Onu hep güler yüzü, merhametli duruşu, özverili çalışmaları, bilhassa çocuklarla ilgili eser üretme kaygısı ve dinmeyen heyecanı ile hatırlayacağız. Hatırası bizim için aziz, kendisine Allah’tan gani gani rahmet; başta eşi Hamit Kardaş olmak üzere yakınlarına sabırlar diliyoruz. Fikir dünyamızın öncülerinden Sezai Karakoç ve Teoman Duralı da ...
17. sayımızla huzurlarınızdayız. Bir önceki sayımızda yayın periyodumuzu 3 aydan 2 aya çektiğimizi söylemiştik. Açıkçası bu kadar büyük bir sevinçle karşılanacağını bilmiyorduk. Güzel temennilerini bizimle paylaşan tüm okuyucularımıza kalpten teşekkür ederiz. Biz de sizler gibi, daha sık görüşeceğimiz için çok mutluyuz. Bu heyecanla yine seveceğinizi umduğumuz bir sayı hazırladık. Abonelik kampanyamıza gösterdiğiniz ilgi ayrıca takdire şayan. Abone sayımızın artması derginin istikrarı ve ekonomik döngüsü için büyük önem taşıyor. Bunun altını çizmek isteriz. Bu yüzden sevdiklerinizi Okur’la buluşturmak için onlara abonelik...
22. sayımızla huzurlarınızdayız. Yayıncılık dünyasında uzun bir süredir fısıltı halinde konuşulan, daha çok Türkiye Yayıncılar Birliği’nin hararetle savunduğu ve gündeme getirdiği, önümüzdeki aylarda da yasalaşması için meclise geleceği söylenilen fakat yeterince tartışamadığımız bir konu var: Kitapta sabit fiyat uygulaması. Bu uygulama yasalaşırsa, kitapları üreten yayıncılar eserleri için için tek bir satış fiyatı belirleyecek ve o kitap her yerde aynı fiyattan satılacak. Bu yasa ile zincir kitabevleri ve küçük kitapçılar desteklenmiş olacak ancak okuyucular şu an olduğu gibi %40-50-60 oranlarında indirimleri bulamayacaklar. E-t...
18. sayımızla huzurlarınızdayız. Salgının sarsıcı etkileri ülkemizde ve dünyada hissedilmeye devam ediyor. Bu süreçten en fazla etkilenen fakat sorunlarına en az kulak verilen sektörlerden biri de yayıncılar, kitabevleri ve sahaflar. Büyük yayıncılar, kitapçılar ve internet satış siteleri bir şekilde idare edebiliyor ama orta ve küçük ölçekte olanlar için acil önlemler alınmazsa kapanmak zorunda kalacaklar. Zaten pek çoğu kapandı, bari direnenlere can simidi olabilelim. Bu konuda ilgili kamu kurumlarına vazife düşüyor elbette ama en büyük desteğin her zaman olduğu gibi bugün de okurlardan gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yanlarında olalım!...
21. sayımızla huzurlarınızdayız. Yine dolu dolu bir içeriği sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kitap Haberlerinden “Dünya ve Türkiye Ne Okuyor?” sayfalarına, onlarca kitap eleştiri yazısından söyleşilere; hatırattan sinemaya, sosyolojiden şiire geniş bir sahada sadece iyi yazılar tam olarak burada! Soruşturma sayfamızda yayıncılara kulak vererek salgın sürecinin kendileri için nasıl geçtiğini ve yayıncıların baharı sayılan sonbahar aylarında okurları nelerin beklediğini sorduk. Bu kötü sürece rağmen genel anlamda umut rüzgarlarının estiğini görmek bizi çok heyecanlandırdı. Tabii yeni serileri ilk ağızdan, önden öğrenme...
Onunla ben ağabey kardeşten, baba oğuldan daha fazla bir yakınlıktaydık. Edebiyat dünyamızın çalışkan karıncası Asım Gültekin vaktinin çoğunu başkalarına, özellikle de gençlere ayırırdı. Diğerkâmlık ve dostlarla hemdert olmak başta gelmek üzere ondan çok şey öğrendik. En verimli çağında, derin bir hüznü miras bırakarak aramızdan ayrılan Asım Gültekin’in etimoloji alanındaki gayretleri vefatından iki sene sonra kitaplaştı. Etimoloji Vadisinde, Gültekin’in bu alandaki gayretinin seslerden, eklerden, kelimelerden yola çıkarak kültür ve düşünce dünyamızı anlamayı sağlayan bir evrene doğru genişlediğini çok güzel gösteriyor. Yüzlerce sözlüğün içinde bulamayacağınız bir manayı onun buradaki yazılarında bulmak mümkün. Bu derin ve zengin anlam dünyasına Dîvânu Lugâti’t-Türk, Yunus Emre Divanı gibi kadim kaynakların ve Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu şiirlerinin eşlik etmesi de ayrıca güzel. Rasim Özdenören