You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
İçerisinden geçtiğimiz ve yeni dünya düzeninin kurulmaya çalışıldığı bir atmosferde, iki hayati konunun ön plana çıktığı gözlemlenmektedir. “Teknoloji” ve “Ekonomi” nin başat aktörler olarak bulunduğumuz yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna doğru belirginleştiği de ifade edilebilir. Üretim, tüketim ve bölüşüm gibi hayatın içinde yer alan unsurların oluşturduğu ekonomik sistemin bir denge üzerinde yol aldığı genel geçerli bir kuraldır. Doğal kaynaklar (Madde, yer ve enerji), sermaye, emek ve teşebbüslerin (Girişimci) bir araya getirdiği “Üretim” sonucu açığa çıkan mal veya hizmetin üretime katılanlar arasında paylaşımı “...
İşletmelerin karlılık, büyüme, güvenlik ve otonomi gibi temel ekonomik amaçları gerçekleştirmek amaçları vardır. Dolayısıyla bu amaçlar yönetici veya strateji belirleyicilerinin kuruluş sürecinde ve sonrasında işletmenin strateji ve politikalarını belirlerken dikkate alması gereken ve onların kararlarını etkileyen ana faktörlerdir. İşletmeler insan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan örgütlerdir. Doğal olarak bu ihtiyaçlar tekdüze ve aynı özellikte değildir. Çünkü insanların beklentileri ve fayda tanımlaması farklıdır. Aynı zamanda işletmelerde farklı özelliklerdeki bu mal ve hizmetleri üretebilmek için farklı organizasyonel s...
This book suggests a new theory on the origins and Urheimat of the Turks within the context of Central Eurasia and, more properly, the South Urals, by exploring the relations of the Turkic language with the Altaic, Uralic and Indo-European languages and by referring to historical, genetic and archaeological sources. The book shows that the elements that started the making of the Turkic ethno-linguistic entity were also shared by the regions where the later Hungarians would emerge, and that the consolidation of their identity seems to be related to the emergence and rise of the Sintashta culture. It argues that the fertile lands and suitable climatic conditions, together with the coming of agriculture likely at the end of the 3rd millennium BC, allowed them to increase their population.
Özemre, Ahmed Yüksel; scientist; biography; Turkey; Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi; secondary school; history.
None
None
Türk tarih ve siyaset bilimi literatüründe “Batı” kavramının tanımı ve sınırları ile ilgili farklı yorumlar bulunmaktadır. Bu eserde Türkiye merkezli bir perspektif ile bakıldığında Batı olarak Avrupa ve Amerika’yı kapsayan bir alan dikkate alınmıştır. Türklerin Batı dünyası ile münasebetleri çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bununla birlikte Anadolu coğrafyasının yurt edinilişi ile ilişkilerin sıklık ve seviyesi üst düzey bir noktaya gelmiştir. Osmanlı Devleti’nin erken dönemlerinde Balkan coğrafyasından hareketle Viyana sınırlarına kadar fetihler gerçekleştirilmiş; siyasi, sosyal ve ekonomik münasebetler tesis edilmiştir. Osmanl...