You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
This book presents a deep dive into the interconnectedness of national identity, political rhetoric, and security concerns within contemporary Turkey’s context. This valuable analysis reveals how the nation’s policy-making and nationalism are shaped by perceived threats, both within and beyond Turkey’s borders. The book meticulously unpacks the ‘security-nationalism’ paradigm, offering a unique insight into the mechanisms that drive Turkish politics. Catering to scholars, students, and enthusiasts of political science, international relations, and Turkish studies, the book is particularly relevant for those seeking to understand the dynamics of security politics in a nationalistic context. Its focus on Turkey, a significant player in global politics, also offers a regional perspective that will engage local readers as well as those interested in geopolitics. Exploring major themes such as identity, nationalism, and security, the book offers an enriching discourse for those interested in politics and international relations.
Turkey's Difficult Journey to Democracy provides a thorough examination of the evolution of Turkey's democracy to the present day. After the Second World War, Turkey was considered to have made a highly successful transition from a single party authoritarian state to political competition. Yet, within ten years, Turkey had experienced its first military intervention. During the next forty years, the country vacillated between democratic openings and direct or indirect military interventions. The ascendance in the importance of questions of economic prosperity has helped the deepening and maturing of Turkish democracy, but some impediments persist to produce malfunctions in the operation of a...
As today’s world develops and evolves, so does its economics. New economic approaches have begun to emerge, but traditional methods are still being implemented. As both systems provide different solutions to society’s economic issues, thoughtful research and analysis is required regarding the tactics and strategies that both theories utilize. Comparative Approaches to Old and New Institutional Economics is an essential reference source that discusses the sequential history of these two economic theories as well as their application to global fiscal disputes. Featuring research on topics such as international relations, business management, and institutionalism, this book is ideally designed for economists, analysts, managers, researchers, practitioners, academicians, and students seeking coverage on the parallel methods of these economic philosophies.
İçerisinde yaşadığımız zaman diliminde toplumsal yapılar, devlet yapıları, ekonomik yapılar ve politik yapılar ciddi dönüşüm geçirmektedir. İnsanoğlu binlerce yıldır yaşadığı gelişimden çok daha fazlasını birkaç yıl içerisinde yaşar hale gelmiştir. Bu ivme içerisinde ortalama insan ömrü de son elli yıl içerisinde hayli ilerlemiştir. Binlerce yıldır 40’lı yaşlar civarında seyreden ortalama insan ömrü günümüzde 80’lere çıkmıştır. Elbette bu gelişmede sağlık alanında yaşanan gelişmeler oldukça etkili olmuştur. Aynı şekilde toplumların sosyoekonomik gelişimi de ortalama insan ömrünün uzamasında oldukça etkili olmuştur. ...
Bu çalışma, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı bünyesinde Erdal EKE tarafından hazırlanan doktora tezinden türetilmiş bir eserdir. Çalışmada, dönüşen devlet anlayışından hareketle üzerinde yoğun tartışmalar yaşanan Sağlıkta Dönüşüm Programı ve uygulamaları konu olarak ele alınmıştır. Bu noktadan hareket ederek tasarlanan bu çalışma, Türkiye’de sağlık sektöründe “Sağlıkta Dönüşüm” başlığı altında gerçekleştirilen reformları teorik olarak bir bütün halinde betimlemeye ve bu reformların sektördeki paydaşlar tarafından nasıl değerlendirildiğini tespit etmeye yönelik bir ...
1960’ların sonrası, 12 Eylül’ün öncesi, kimilerine göre yitik ve karanlık bir “ara dönem”… Türkiye’nin 1970’li yıllarını merak edenler için detaylı ve aydınlatıcı bir başucu kitabı. •12 Mart Muhtırası, Anayasa değişikliği, hürriyet gömleğinin daralması, radikalleşme… •Ecevit, Kıbrıs Bunalımı, TÜSİAD, 24 Ocak kararlarına giden yol… •Süleyman Demirel, Milliyetçi Cephe Hükümetleri, anti-komünist şahlanış, Aydınlar Ocağı… •Alparslan Türkeş, Ülkücü Hareket, komünizme karşı paramiliter mücadele… •Necmettin Erbakan, Millî Nizam, Millî Selamet, Akıncılar, mücahitler… •15-16 Haziran, Kanlı 1 Mayıs, Mara...
KISALTMALAR ...................................................................................................... VII GİRİŞ ..................................................................................................................... IX BİRİNCİ BÖLÜM ELEKTRONİK DEVLET KAVRAMI, ELEKTRONİK DEVLETİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE’DE E-DEVLET 1.1 GENEL OLARAK E-DEVLET: TANIM VE KAPSAM ........................................... 1 1.2 E-DEVLET SİSTEMİNE YÖN VEREN TOPLUMSAL OLGU VE KAVRAMLAR ....... 8 1.2.1 KÜRESELLEŞME .................................................................................................... 8 1.2.1.1 Tarihçe ..................................
Bu kitabın amacı neoliberalleşme sürecinin iş ahlakı üzerinde oluşturduğu tahribatın önlenmesinde, bir yaklaşım modeli olarak kurumsal yönetişimin rolünün açıklayabilmektir. Dürüstlük, adalet, sevgi, saygı ve güven, gibi toplumun temel değerlerini oluşturan ahlaki kavramların neoliberalleşme süreciyle birlikte oldukça zayıfladığı bilinen bir gerçektir. Önceleri kişisel ilişkilerde kendini gösteren gayri ahlaki tutum ve davranışlar zamanla daha geniş bir tabanda yayılmış ve en nihayetinde dünya devi şirketlerde peş peşe yaşanan skandallar ile kendini küresel ölçekte hissettirmiştir. Uygulamalı bir ahlak bilgisi olan ve iş hayatında karşılaşılan tüm ahlaki sorunlarını kapsayan iş ahlakının, bu denli yozlaşmasına neden olan olumsuzlukları ortadan kaldırmak ya da en azından hafifletmek amacıyla başta Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olmak üzere “kurumsal yönetişim” tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde etkin olarak kullanılmaya başlamıştır.