You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Günümüz bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, istatistiksel ve ekonometrik analizlerde ihtiyaç duyulan teknolojik altyapıyı (bilgisayar gücü, veri depolama vb.) sağlamış ve bunun sonucunda ise istatistiksel ve ekonometrik uygulamalar birçok bilim dalında geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Bu kitap; güncel istatistik ve ekonometrik analiz yöntemlerinin iktisat, finans ve aktüerya alanındaki uygulamalarını içermektedir. Farklı üniversitelerde görev yapan değerli araştırmacıların, bu konularda ele almış oldukları çalışmaların bir araya getirilmesi ile oluşturulan kitabın; akademisyenler, araştırmacılar ve literatür açısından faydalı olacağı, istatistik, ekonometri, iktisat, finans ve aktüerya başta olmak üzere tüm lisansüstü programlarda ana ya da yardımcı ders kitabı olarak okutulabileceği düşünülmektedir.
None
Gerçek şu ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin hanımlarının arasında en üstün dereceyi almak bahtiyarlığına erişen Hazret-i Hatice (r.anha) validemizdir. Çünkü ilk zevceleridir. Zât-ı Nebevîlerine altı çocuk hediye etmiştir. Nesl-i Pâk-i Nebî ve O’nun dünyaya getirdiği kızdan, Hazret-i Fâtıma (r.anha) validemizden devam etmiştir. Bu kitap, İslâm’ın ilk annesinin hayatından inciler sunmaktadır. O anne ki, İslâm kadınına en büyük bir örnektir. Hem öyle bir devirde ve zamanda yetişmiştir ki, o gün, dünya ateşler içinde yanıyordu. Çöl, susuz tencere, gözler kan sızan bir pencere idi. Dünyanın karar dereleri müşriklerle dolmu...
“Cenk meydanlarında kılıç elde vuruşurken ölmeyi onur sayan, koç yiğitlerim! Bizleri Balkandan atabileceklerini zanneden Haçlılara buranın cehennem kapısının eşiği olduğunu gösterelim!” Kuyruğu örgülü yağız atının başını çeviren Turahan Bey’in erkek sesinden etkilenen akıncılar, alev saçan bakışlarını yalın kılıç saldırıya geçen Haçlı askerlerine çevirdiler. Evrenuzoğlu İsa Bey’in akıncıları kar yağışından etkilenmesin diye yağlı bezlere sardıkları yaylarını ve sadaklarını açtılar. Rüzgârda savrulan kır sakallarını sert parmaklarıyla sıvazlayan İsa Bey, uzun mızraklı Haçlı süvarileri ok menziline girince ...
Hatice (r.a.)'nın hayatını okuyan kişi onun büyüklüğünü ve güzel ahlakını anlar. o şefkat ve merhametle yoğrulmuştu. Kerem sahibiydi ailesine karşı ihsanı boldu. Eşine karşı görevlerini en iyi şekilde biliyor ve yerine getiriyordu. Eşine karşı hürmette kusur etmiyordu. Onunla en iyi şekilde geçiniyordu. Zorluk ve musibetlere karşı da eşine tam destek oluyordu.Resûlullah'a vahiy namına gelen ilk şeyler salih (sadık) rüyalarla başlamıştır. Resûlullah'ın gördüğü her rüya mutlaka sabah aydınlığı gibi çıkardı. Sonra kendisine halvet hali sevdirildi. Hirâ mağarasında inzivaya çekilir ve ailesinin yanına dönmeden önce belli geceler boyu...
Rasûlullah Aleyhisselâm’ın hayatında olduğu gibi, Sahâbîler başta olmak üzere bütün Müslümanlar’ın hayatında, Hazret-i Hadîce Annemiz’in çok özel bir yeri vardır. Örnek bir insan, örnek bir hanım,_örnek bir eş ve örnek bir anne! Vefatından sonra da yaşayan ender bir şahsiyet! Burada anlamaya ve anlatmaya çalıştığımız kişi, sıradan biri olmadığı gibi, onun hayat hikâyesi de sıradan bir hikâye değildir! Rasûlullah Aleyhisselâm’ın ilk hanımı! O, O’nun en sevdiği! O, O’na ilk îmân eden! _O, hep O’nunla olan! Vefatından sonra bile hayatından hiç çıkmayan! Hanımlar sultanı, eşler sultanı, anneler sultanı! İşte size Hanımlar ve Anneler Sultanı Hazret-i Hadîce-i Tâhire-i Tâcire-i Kubra Radıyallahu anha…
Sessizlik taşıyamadı bu sesi ötelere. Maşuğa ulaşamayan serzeniş yüzünde, bir serkeşlik oluşturdu. Acı ile kapandı vakarlı göz kapakları. Bir umut kaldı geriye sadece! O da; belki rüzgârlar kokusunu taşırdı yüreğine! Bekledi... Bekledi... Zaman bir an dursa belki beklemeklik bitecekti. Adım adım başkalıkla bir yürüyüş başladı. Bir adım sukut. Bir adım ehadiyet. Durdu ve sordu: Nedir ehadiyet? 'Vav' denildi. Bir adım daha o zaman; kulluk ve hiçlik. Çile ile hedef. Sabır ile edep. Çileyle yoğrulan aciz kulun edeple donanmış nedametiyle... Önce niyet ve sonra alın secdede nihayetinde... Yürüdü hu ile vesilesizliğe... Bir adım Hakkaniyet, bir a...
37. sayımızla huzurlarınızdayız. Ekoloji ve edebiyat. Üzerine az konuştuğumuz ama çok önemsememiz gereken bir konu. İklim değişikliğinin acı sonuçlarını her geçen gün daha yakından görmemiz, insanoğlunun tabiata verdiği zararların aşırı sıcak ya da aşırı yağış olarak bize dönmesi, fıtratımızın toprağa yatkınlığı ve metropollerde toprağı/yeşili zor bulmamız, tüm teknolojik gelişmelere rağmen hâlâ huzur dediğimizde aklımıza yeşil ağaçların ve masmavi denizlerin gelmesi konunun önemini anlamamıza yardımcı olur mu? Tabiat ve okur yazarlık ayrı düşünemeyeceğimiz şeyler. Peki edebiyat dünyamız geçmişten bu yana çevreye na...