You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Seksen iki yıllık ömrünün büyük çoğunluğunu felsefe ve Türkçe çalışmalarına adamış bir düşünür: Mustafa Namık Çankı. Onun yakın dönem felsefe çalışmalarına sağladığı katkı göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür, öyle ki Türkçe felsefe çalışmalarında birçok ilke o imza atmıştır. Hemen her kitabının sonuna lûgatçe hazırlamış, felsefe terimlerini açıklama gayretini göstermiştir. Onun bu gayreti Büyük Felsefe Lûgatı’nı hazırlamasında rol oynamış ve ortaya oldukça önemli bir lûgat hazinesi çıkmıştır. Büyük Felsefe Lûgatı için Çankı’nın en önemli eseri demek yersiz olmayacaktır. 1942 yılında birinci cildi...
On yıllara yayılan tarih ve felsefe okumalarına dayanan ve üç yıllık yoğun çalışmanın ürünü olan bu kitap, Taner Timur çalışmalarının yeni bir doruğunu oluşturuyor. Çalışma, tarih-yazıcılığı ile felsefe ve toplum bilimlerinin, tarih boyunca yer yer birbirleriyle buluşan, fakat çoğu zaman da birbirinden kopuk ve bağımsız bir gelişme çizgisi izleyen öykülerini anlatıyor. Felsefe ve bilimin beşiği olan Eski Yunan, Herodot ve Thucydides ile tarihçiliğin de beşiği olmuştu; fakat Aristo, genelle değil, özelle uğraşan tarih-yazıcılığını bilim saymıyordu. Bu görüş, din adamları ve ilahiyatçıların kontrolü altında tüm Ortaçağ boyu...
Hayatın ve Ölümün Tanıkları: Edebiyat ve Felsefe Tanımları değişse de edebiyat ve felsefe aynı kaynaktan besleniyor: Dil. Dilden bağımsız bir etkinliği olmayan insanda bu iki nehrin buluşması kaçınılmazdı. En büyük uğraşının dil olması nedeniyle felsefenin edebiyatla kan bağının oluşması da. Zira Teoman Duralı hocamızın ifadesiyle, dil edebîleşmemişse, güçlü bir edebiyatı taşıyacak duruma gelmemişse, oradan felsefî dile geçilemezdi. Dil akrabalığı bir yana edebiyat ve felsefenin ilgi alanı da aynıydı: İnsan. Bu yüzden felsefeci ve edebiyatçılar aynı tekkede karşılaştılar sık sık. Edebiyatçı girenin felsefeci olarak, felsefeci...
Pek çok insan tanımı arasında belki de en kabul gören tanım, Aristo tarafından yapılan tanımdır. İnsanı 'düşünen canlı' olarak tanımlayan Aristo, Metafizik adlı eserine “insan doğal olarak bilmek ister” cümlesi ile başlar. Eğer bu doğruysa, yani 'bilmeyi istemek' insanın en tabii faaliyeti ise insanlık tarihi bir bakıma düşüncenin tarihidir. Ve dolayısıyla tüm bilimler felsefenin başka varlık boyutlarındaki izdüşümleri olarak düşünülmelidir. Bu yaklaşım, hangi disiplinde çalışırsa çalışsın, bir kişinin düşünce tarihi hakkında fikir sahibi olması gerektiği olgusunu da beraberinde getirir. Felsefe tarihinin tüm çalışma alanlarını besleyecek ve güçlendirecek bir alan olduğu kabulü bu çalışmanın temel motivasyonudur.
This book is a wide-ranging examination of rationalist thought in philosophy from ancient times to the present day. Written by a superbly qualified cast of philosophers Critically analyses the concept of rationalism Focuses principally on the golden age of rationalism in the seventeenth and early eighteenth centuries Also covers ancient rationalism, nineteenth-century rationalism, and rationalist themes in recent thought Organised chronologically Various philosophical methods and viewpoints are represented
Sızıntı Dergisi 447 Nisan Sayısı