You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
“Etik, bir insanın potansiyel olarak yapabileceği şeyden sakınmasıdır, insan ilişkilerinin zenginleşmesidir. Gerçekten sosyalist bir toplumun insanı dur durak bilmeden daha fazla mala mülke sahip olmak için didinip durmaz. Zaten o yol da kapanmış olmalıdır. Zira daha çok malın daha çok insanlık, daha çok mutluluk olmadığını bilir.” Entelektüel ve muhalif olmak… Bu ayrım genellikle doğal bir biçimde kabul görür. Ancak ayrım ortadan kaldırıldığında, yani bir entelektüel muhalif Fikret Başkaya’dan söz ettiğimizde, onu nasıl tanımlamak gerekir? “Türkiye’nin Lanetlisi”… Türkiye’nin Lanetlisi: Bir Muhalif, Mete Kaan Kaynar’ın ...
1960’ların sonrası, 12 Eylül’ün öncesi, kimilerine göre yitik ve karanlık bir “ara dönem”… Türkiye’nin 1970’li yıllarını merak edenler için detaylı ve aydınlatıcı bir başucu kitabı. •12 Mart Muhtırası, Anayasa değişikliği, hürriyet gömleğinin daralması, radikalleşme… •Ecevit, Kıbrıs Bunalımı, TÜSİAD, 24 Ocak kararlarına giden yol… •Süleyman Demirel, Milliyetçi Cephe Hükümetleri, anti-komünist şahlanış, Aydınlar Ocağı… •Alparslan Türkeş, Ülkücü Hareket, komünizme karşı paramiliter mücadele… •Necmettin Erbakan, Millî Nizam, Millî Selamet, Akıncılar, mücahitler… •15-16 Haziran, Kanlı 1 Mayıs, Mara...
Ateşli bir hatip, inanmış bir laik ve kararlı bir Atatürkçü... Muammer Aksoy'un 1950'li yıllardan bu yana taşıdığı kimliği ve kişiliğini yakından tanıyanların onu tanımlarken kullandığı üç sıfat bu.. Aksoy, belki çok kısa bir süre milletvekilliği yaptı. Ama, o uzun soluklu bir siyasetçiydi. Demokrat Parti döneminde, 1960 sonrasında ve hatta 12 Eylül sonrasında onun adı, siyaset, hukuk ve mücadele kulvarlarının ön sıralarında koşan enerjik ve yorulmak bilmeyen bir atlet gibiydi. Onu öldürenlerin asıl hedefi belki de kişiliğinin bu azalmayan inancıydı. Muammer Aksoy, Türk siyasi tarihinde inanç mücadeleleri sayfalarında hep önemli bir yer...
A journey into de facto state-building based on ethnographic and archival research in the Turkish Republic of Northern Cyprus What is de facto about the de facto state? In Sovereignty Suspended, this question guides Rebecca Bryant and Mete Hatay through a journey into de facto state-building, or the process of constructing an entity that looks like a state and acts like a state but that much of the world says does not or should not exist. In international law, the de facto state is one that exists in reality but remains unrecognized by other states. Nevertheless, such entities provide health care and social security, issue identity cards and passports, and interact with international aid don...
Presents an account of the rise of Erdogan's AKP, showing how the politicisation of religion has roots in the period of early nation-building in Turkey.
Groundbreaking in its comprehensiveness, this book illuminates the migration of workers from Turkey to Western Europe with new perspectives previously overlooked in research. Indeed, this is the first study of its kind to cover the entire migration process, making extensive use of primary as well as secondary sources in four languages, and it draws on both the historiography and the social sciences of migration. It presents new analyses of the so-called 'push' factors behind this movement and explores the role of the sending state, the system and channels through which labour exits, the labouring population's attitudes towards moving to the West and the relevance of social networks in the migration process. The volume offers a critical assessment of the significance of Turkish labour migration with regard to the demand for foreign labour in Europe, with particular emphasis on the cases of Germany and the Netherlands.
1960’tan Günümüze Türkiye Tarihi, genellikle tarih yazımı geleneğinin kapsamlı bir şekilde eğilmediği bir dönemin tarihini anlatıyor. Darbe, militarizm, sol, milliyetçilik, Kürt meselesi ve siyasal İslâm gibi belirleyici başlıkların yanı sıra, kitapta 1960-2014 arasında yaşanan siyasi, iktisadi, toplumsal ve kültürel dönüşümlere, önemli eşiklere de yer veriliyor. Çeşitli kurum, tartışma ya da çatışmaların ortaya çıktığı tarihsel dönemeçlere özellikle işaret ediliyor; olayların tarafları, öne çıkan aktörler resmi tamamlamak üzere sahnedeki yerlerini alıyorlar. Gazete, dergi arşivleri, günlük gazeteler, anılar, kurumsal tarihler ve...
Bu kitap Türkiye’de radikalleşme konusunda sınırlı olan araştırma alanına katkı sağlamak amacıyla yazıldı. Hatırlanacağı üzere 2015’te Türkiye’nin şehir merkezlerinde yaşanan bombalı saldırılarda faillerin bir kısmı üniversite öğrencileriydi. Bu nedenle Türkiye’de özellikle gençler arasında radikalleşme olgusunu anlamak için üniversiteler odağında bir çalışma yapmanın yerinde olacağı kanısına varıldı. Bu doğrultuda üniversiteler ve çevrelerindeki sosyal ve siyasi ortamları mercek altına alındı. Araştırma 11 ili kapsayan 14 üniversitede yerinde gözlem yapılarak tamamlandı. Akademisyen, üniversite yöneticisi, STK temsilcisi,...
Halkın Kurtuluşu gazetesinin yazarı ve yazı işleri müdürü olarak 12 Eylül döneminde dünyada rekor sayılan 750 yıla yakın hapis cezasına çarptırılan Veli Yılmaz’ın hikâyesi, bir yanıyla, bir dönem hikâyesidir. Belki daha doğrusu, iki dönemin hikâyesi: 1970’li yılların devrimci sosyalist hareketinin ve 12 Eylül 1980 askerî darbesi sonrası dikta rejiminin... Veli Yılmaz’ın hikâyesi, elbette, yöneticilerinden olduğu Halkın Kurtuluşu ve Türkiye Devrimci Komünist Partisi hareketinin tarihine de ışık tutuyor. Üzerine görece az yayın yapılmış bir hareket olması, kitabın bu yanını ayrıca önemli kılıyor. Ama bunların ötesinde, yazarın...