You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
The International Academician Studies Congress 2021-Spring, which was hosted by Çag University Institute of Social Sciences and held on-line between April 29 and May 1, 2021 with the theme of New Norms in Social Sciences from Change to Transformation, has been successfully completed. As the intellectual designers of this congress, we have stated that since the preparatory work of the congress the mass and global fear "taught" in the first six months of 2020 marks the formation of a new "social virus" similar to Covid-19. This formation marks the beginning of a brand new era in social sciences. Moreover, it was our main goal to approach facts and dynamics with different perspectives and to d...
İŞLETMELER AÇISINDAN BÜYÜK VERİ: KAVRAMSAL BİR DEĞERLENDİRME 1 YAPAY ZEKÂ ÇAĞINDA PAZARLAMA 3 ENDÜSTRİ 4.0 VE TOPLUM 5.0’A GEÇİŞ SÜRECİNDE SOSYAL İNOVASYON’UN ROLÜ 5 KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK ARAŞTIRMALARININ STRATEJİK YÖNETİM ALANINDAKİ GELİŞİM ÖYKÜSÜ ÜZERİNE BİR İNCELEME7 PANDEMİ DÖNEMİNDE AKADEMİK VE İDARİ PERSONELİN MAJÖR İŞ TUTUMLARININ İNCELENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA 9 REKABETIN DEĞIŞEN DOĞASI: REKABERLIK 11 SOSYAL MEDYADA INFLUENCER KULLANIMI, TÜKETICILERIN DAHA FAZLA ÖDEMESINE ETKI EDER MI? 13 İNOVASYON VE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI İLİŞKİSİ: OECD ÜLKELERİ ÜZERİNE PANEL NEDENSELLİK ANALİZİ 14 VE...
“Düşman birlikleri top menziline girer girmez; ‘Bismillah! Ateeeeşşşş!..’ emrini verdi. Uzun menzilli Krupp bataryaları aynı anda gök gibi gürlediler. Bu öylesine bir salvoydu ki; sanki on iki top değil de, küffar zulmüne karşı binlerce toptan gürleyen ilahî bir gazaptı... Gökler çatırdıyor, yerler sarsılıyordu... Bu top sesleri, milletin belleğinde bu güne kadar unutulmadan gelen o meşhur ‘Plevne Marşı’ndaki akıl almaz mısranın doğuşuydu sanki: ‘Osman Paşa’nın kolundan beş bin top birden patladı!...’ Oysa, patlayan topu topu on iki toptu... Ama patlayan bu on iki top; rahat ve kendi gücünden emin olarak Plevne üzerine yürüyen şımarık düşman ordusunun ödünü patlatmaya yetmişti...” Plevne ve Gazi Osman Paşa... Bu efsane savunmayı yaptıran ruhu bu eserde bulacak, hüzün ve ibretle okuyacaksınız...
Kaynaklarda hikâyeci özelliğinin yanı sıra yalnızca bir tiyatro eserinden bahsedilen Osman Zeki Özturanlı, hikâyeleri kadar tiyatro eserleri ile de adından söz ettirecek bir yazardır. Bu çalışma1926-1982 yılları arasında yaşamış ve elli altı yıllıknömrüne hikâye, tiyatro ve şiir türünde yazdığı eserleri sığdırmış bir yazar olan Özturanlı’nın tiyatrolarını konu almaktadır. Yazarın “Batak Göl”, “Evlatçıklar”, “Paşanın Çiftliği”, “İkramiye” adını taşıyan dört tiyatro eseri ile Türk Dili Dergisi’nde yayımlanmış olan “Çiçek Değil, Ekmek...” adlı kısa bir televizyon oyunu bulunmaktadır. Çalışmada ilk ola...
Evet kocaman bir kitap için belki iki söz yazmak mümkündür amma, Hazret-i Osman’ı (Radıyallahu Anh) bir söze veya bir kitaba sığıştırmak zannedildiği kadar mümkün değildir. Mümkün değildir deyip bırakmak üstün insanların hayatına perde çekip onları kimseye göstermemek mânasına geleceğinden, Muhterem M. Necati Bursalı hocamı bu çalışmalarından dolayı takdir eder ve bu kitabın bana olduğu kadar herkese faydalı olacağını belirtmek isterim. Kimlerin hayatı okunmuyor ki? Bir gün kitapçı vitrinlerini dolaşınız. “Bu adamların hayatını ne diye yazmışlar?” diyeceksiniz. Sonra düşüneceksiniz: “Yazıldı diyelim, neden ve niçin okuyorl...
Dört büyük halîfe. İslam'ın Peygamberimiz'den sonraki temel kaideleri. Yakınlık kelimesinin olanca sıcaklığıyla Efendimize yakın olmuşlar. O seçkin halîfeler, hayâtı nasıl yorumlamış dersiniz? İnsanlarla münasebetlerinde öne çıkan nedir? Eşyaya bakışları nasıl olmuş? Aile efradına, yakın çevresine, umum müminlere vermek istedikleri mesaj nedir? Hulefâ-yı Râşidîn'in hayatlarından seçilmiş menâkıbı. merhum Üstad Mahmud Sami RAMAZANOGLU'nun vecîz üslubuyla yeniden okumaya var mısınız?
This third volume in the Archaeology of Anatolia series offers reports on the most recent discoveries from across the Anatolian peninsula. Periods covered here span the Epipalaeolithic to the Medieval, and sites and regions range from the western Anatolian coast to Van, as well as the southeast. The contributors offer nearly real-time updates on their ongoing excavations and surveys across the Anatolian landscape. A new section in this third volume, “The State of the Field,” presents the latest findings in critical areas of Anatolian archaeology. The Archaeology of Anatolia series represents a forum for scholars to report their most recent data to a global audience, allowing for productive engagement with others working in and near Anatolia. Published every two years, it is an invaluable vehicle through which working archaeologists may carry out their most critical task: the presentation of their fieldwork and laboratory research in a timely fashion.
“İslâm gelmeden önce, Osman olgun ve kişilikli biriydi. Çok yönlü özellikleri vardı. Edepli, zengin ve hoş sohbet, tatlı dilliydi. Halk arasında saygınlığa sahipti. Putlara pek itibar etmemiş, çirkinliklere bulaşmamış, şarap içmemiştir yaşamında. Ticaretle uğraşır, asıl alanı manifaturacılık. Bu işte büyük başarılar elde etti. Mekke’nin sayılı zenginleri arasına girdi. Yanlışlara, İslâm’a girmeden önce de düşmedi. Bir el onu korudu, bir hale onu kuşattı. ‘Şarap aklı giderir. Akıl ise Allah’ın insana verdiği en değerli hazinedir. İnsan zor yarışmalarda galip gelerek değil, ancak aklıyla yükselir’ derdi. Gençlerin eğlen...