You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
The Bike Mag dünyada ve ülkemizde halen gelişmekte olan bisikletli yaşam anlayışının yaygınlaşmasına destek vermek, bisiklet tutkunlarına farklı rotalar, sağlıklı beslenme, doğru sürüş teknikleri, sporcu disiplini, yarışlar, sakatlık ve tedavi yöntemleri, ekipmanlar ve bisikletle ilgili daha bir çok konuda okuyucularını bilgilendirmek amacı ile kurulmuştur.
The Bike Mag dünyada ve ülkemizde halen gelişmekte olan bisikletli yaşam anlayışının yaygınlaşmasına destek vermek, bisiklet tutkunlarına farklı rotalar, sağlıklı beslenme, doğru sürüş teknikleri, sporcu disiplini, yarışlar, sakatlık ve tedavi yöntemleri, ekipmanlar ve bisikletle ilgili daha bir çok konuda okuyucularını bilgilendirmek amacı ile kurulmuştur.
None
"Kitaplarımda yaşam üzerine yazdıklarımla sanat üzerine yazdıklarımı bir arada derliyorum. Bilinçli olarak. Çünkü yaşamı görmezden gelen bir sanatın insana yakışan bir sanat olabileceğine hiçbir zaman inanmadım." Ahmet Cemal, yalnızca bir öğretim üyesi olarak değil, yazdıklarına bütün insani yönlerini yansıtan usta bir edebiyatçı olarak da kaleme almış Giderayak’ı. Kişi, yaşadığı topluma kendinden bir şeyler bırakmalı; yeryüzünde bırakılmış bir iz, eninde sonunda insanlığın ortak kültürel mirasına eklenir; sorumlu aydın bu mirasa sahip çıkar. Ahmet Cemal, geniş bir alanı kapsayan yazılarında bunu vurguluyor. Cumhuriyet’in çeviri atılımından üniversitelerin sorunlarına, kentlilik bilincinden savaşa karşı girişimlere kadar uzanıyor yelpazesi. Ülkemizin gündemini oluşturan konular, görülüyor ki aslında bir çırpıda çözümlenip anlaşılacak gibi değil. Yaşadığımız çağı anlayabilmek için sahip olduğumuz mirası gözden geçirmeli, kendimize ve çevremize sorular sormalıyız. Bush bir tiran mıdır, örneğin? Ya da Sokrates bizim için mi ölmüştür?
OTUZ YIL SONRA ŞULE DOKUZ YIL SONRA KARABATAK Şule Yayınları otuzuncu yılı, Karabatak dergisi dokuzuncu yılı geride bıraktı. Muhtevadan taviz vermeksizin uzun yol yürümek kolay değildir. Ancak “Bir iş yaptığınızda onun en iyisini yapmaya çalışın,” nebevi ilkesiyle kat edilebilecek bir mesafedir bu. Kemal Ural’ın 1962 yılında çıkardığı Şule dergisinin hatırası Karabatak’ın her sayıda coşkuyla dalıp çıktığı suları ışıldatıyor hâlâ. Bir vefa sayısıyla duruşumuzu tazelemek istediğimizden ahirete irtihalinin beşinci yılında Kemal Ural dosyasıyla huzurunuza geldik. Bu kapsamlı dosyada, Ahmet Nedim Serinsu “Hayattayken Sevmeli ve S...
Halk söylencelerine, efsanelere duyduğu hayranlıkla Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik efsanelerini kendine has tarzıyla kaleme alan Yaşar Kemal, anlatım gücünü besleyen bereketli topraklara olan vefa borcunu da Üç Anadolu Efsanesi ile öder. “Kilometrelerce yürüyüp, dağ bayır koşup ne kurtarırsa kârdır kuralınca, önce ağıtları, sonra da türküleri, koşmaları, destanları, Çukurova'nın tüm uyaklı uyaksız söz çeşitlerini, tekerlemelerini, küfürlerini avlıyordu. Folklor derlemesi filan değildi, bu iş hayat memat işiydi, özbeöz malını kurtarıyordu Çukurova'nın, sorumluydu kurda kuşa karşı, şaka değil.” Abidin Dino, Milliyet Sanat “Yaşar Kemal, Anadolu âşık-hikâyecilerinin geleneğine göbek bağıyla bağlanmış bir yazar. Onu ta çocukluğundan başlayarak Anadolu sözlü geleneğinin destansı türleri büyülemiş.” Pertev Naili Boratav, Folklor ve Edebiyat I
Resimli Yirminci Asır; Turkish periodical; Turkey; 20th century; indexes.
YAŞAR KEMAL Edebiyatımızın büyük gurur kaynağı Sema Kaygusuz ile Yüzünde Bir Yer üstüne Julio Cortázar: “Hayat bana kimsesiz bir ada, kimsesiz bir oda olabilir.” Gözden kaçmış kitaplar… İki aylık edebiyat dergisi Notos’un Ekim’de yayımlanan 18. sayısının kapak konusu, Yaşar Kemal-Edebiyatımızın büyük gurur kaynağı başlığını taşıyor. Yaşar Kemal’in yazdıkları üstünde bugüne dek yeterince durulmadığı düşüncesine dayanarak hazırlanan dosya, Emin Özdemir, A. Ömer Türkeş, Feridun Andaç, Hande Öğüt, Lütfi Özgünaydın, Deniz Gündoğan, Hülya Soyşekerci’nin yazılarından oluşuyor. Edebiyatımızın yeni kuşaklarının ...
Bu eser Muğla valiliğinin isteği üzerine dört yılda bitirildi ve her aşaması orijinal yerinde yazıldı. İlk seksen sayfasındaki diyaloglarda yerel lehçe kullanıldı. Yazarın bunu yapmaktaki amacı orijinal yerli aksanı bu kitap ölçüsünde korumak, diğer yandan okuyucunun o anları hissetmesini sağlamaktır.