You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Interdisciplinary Engineering Sciences Concepts, Researches and Applications, Livre de Lyon
Science & Engineering Researches
“Evlilik kumar gibidir” derler, öyleyse yurtdışına gelin gitmek “Rus ruleti oynamak” değildir de nedir? İthal Gelinler’de, 2000’li yılların başlarında Adıyaman’ın Kara Dantel Sokağı’ndan mutlu bir gelecek umuduyla evlenip yurtdışına giden genç kızların başından geçenler kahramanlarının ağzından aktarılıyor. Yedi kadın, yedi dünya, yedi coğrafya… Yeni başlangıçlar! Göçmen yazar Pelin Markirt tarafından, tek başına geçirdiği üç aylık karantina sürecinde kaleme alınan bu kitap, kadınlığın ve göçmenliğin temel sorunlarını iç içe geçmiş akıcı hikâyelerle sunuyor okuyucuya. Markirt, evlilik nedeniyle başka ülkelere göç eden kadınlarda öne çıkan çaresizlik, öfke, umut, özlem gibi duygu durumlarını sinematografik bir dille anlatıyor İthal Gelinler’de.
None
“Etik, bir insanın potansiyel olarak yapabileceği şeyden sakınmasıdır, insan ilişkilerinin zenginleşmesidir. Gerçekten sosyalist bir toplumun insanı dur durak bilmeden daha fazla mala mülke sahip olmak için didinip durmaz. Zaten o yol da kapanmış olmalıdır. Zira daha çok malın daha çok insanlık, daha çok mutluluk olmadığını bilir.” Entelektüel ve muhalif olmak… Bu ayrım genellikle doğal bir biçimde kabul görür. Ancak ayrım ortadan kaldırıldığında, yani bir entelektüel muhalif Fikret Başkaya’dan söz ettiğimizde, onu nasıl tanımlamak gerekir? “Türkiye’nin Lanetlisi”… Türkiye’nin Lanetlisi: Bir Muhalif, Mete Kaan Kaynar’ın ...
Canan, yetenekli bir mimar olarak görev yaptığı mimarlık bürosundan çıkmak üzere hazırlanıyordu. Yeni projenin keşif yolculuğu için arabasına bindiğinde yaşayacağı maceradan ve karşılaşacağı zorluklardan habersizdi... Bu kitabın her satırı kendi var oluşuna mantıklı bir sebep arayanlara derman, yolunu kaybetmişlere ve evrende kendi yerini arayanlara bir tutam ışık olması arzusu ve bolca sevgiyle yazıldı. Sevginin her işin başlangıcı olduğunu bilmeyen kalmasın diye... Güzel dünyamızın yaşadığı ızdıraptan kurtulması, her köşesinin sevgiyle bezenmesi dileğiyle...
Sıfatsız büyüyordu İrfan. Tabii aynasız, karanlıksız, gölgesiz. Enikonu topal, enikonu çolak, enikonu kör, enikonu patates kafa, enikonu çirkin, Orkun dışındaki akranları arasında enikonu arkadaşsız, dostsuz, 133’ün dışındaki dünya hakkında enikonu bilgisiz. Tek gözü olmayan birinin her şeyi kartpostal gibi görebileceğini, üçüncü boyutu isterse naylon gözlük takıp üç boyutlu sinema seyretse hayatta göremeyeceğini bilmiyordu mesela. Ve dışarıda kalbin beş para etmediğini de bilmiyordu.” Rengârenk bir kadro cirit atıyor bu Sezgin Kaymaz romanında da: Polisler (iyisi, kötüsü, sivili), hastane personeli (manyağı, mahiri), yeraltı ahalisi...