You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
2018 Yılında Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı bünyesinde doktora tezi olarak savunularak kabul edilen “Kemal Sunal Filmlerinde Folklor ve Mizah” isimli çalışmanın gözden geçirilerek kitaplaşmış hali olan bu eserde, halk bilimi ve sinema disiplinleri arasındaki ilişkiyi bir güldürü sineması ekolü olarak addedilebilecek Kemal Sunal nezdinde ortaya koyma amaçlanmış ve Kemal Sunal’ın gerek ana karakter gerekse yan roller olarak görev aldığı 82 sinema eseri halk bilimi alanının inceleme şubeleri dâhilinde, içerik çözümlemesi yöntemi ile ele alınmıştır. Yedi bölümden oluşan çalışmanın ilk b...
İnsanların sevdiklerini, hatıralarını, birikimlerini, hayatlarını ve memleketlerini geride bırakması zordur. Düşünüldüğünün aksine basit bir olay olmayan göç; bir süreci ifade eder, kendine mahsus bir yapıya sahiptir ve ortaya çıkan sonuç herkes için aynı değildir. Bazen yalnız bazen de topluca hareket etmek gerekir ki göç bir kereye de mahsus olmayabilir. Kimisi için kaçış, kimisi için sığınak, kimisi için yeni bir başlangıç, kimisi için de menzile ulaşma anlamına gelen göçün asıl amacı zahmete göğüs gererek rahmete erişmektir. Hayatta kalabilmenin veya tabiri caizse küllerinden yeniden doğmanın bir başka adıdır. Özelde insanı ge...
Sosyal hizmetin tarihsel kökenlerinin bilgisine sahip olmamız, bizim var olan toplumsal veya bireysel sorun(lar) konusunda daha kapsayıcı bir biçimde analizler yapmamıza ve sorunla(rla) ilgili algımızı, yaklaşım biçimimizi derinleştirmemize ve genişletmemize yardımcı olacaktır. İbn-i Haldun’un çağlara ışık tutan zarif ifadesiyle, herhangi bir olgusallığın tarih yazımında önemli olanın ilgili gelişimin veya gelişmenin “sırrını kavrama”yı öncelemektir. Burada önemli olan tarih ilminin gerçek bilgisine ulaşabilmek için sosyal olay ve olguların objektif gözleminden işe başlamak gerekir. Uygarlık ve toplulukların çeşitleri, zaman içindeki de...
Prof.Dr. İsmail E. Erünsal, Mustafa Birol Ülker ve Esra Karayel Muhacir tarafından hazırlanan İlâhiyat Fakülteleri Tezler Kataloğu (1953-2015), Başvuru Eserleri Dizisi’nden Çıktı Yüksek Öğretim Kanunu’nun kabulü ve Yüksek İslâm enstitülerinin İlâhiyat fakültelerine dönüşmesinin ardından Türkiye’de İslâmî ilimler alanında yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin sayısında önemli bir artış olmuştur. İdeal olan hem bu tezlerden diğer araştırmacıların yararlanabilmesini sağlamak hem de aynı veya benzer konuda mükerrer tezlerin hazırlanmasına engel olmaktır. İlâhiyat Fakülteleri Tezler Kataloğu 1953-2015 yılları arasında yapılan 13.328 İlâhiyat tezinden ilim dünyasının haberdar olmasını sağlamak amacıyla TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) tarafından hazırlanarak araştırmacıların istifadesine sunulmuştur.
Mahremiyet, ölçü ve sınırları Yüce Allah tarafından tayin edilen, kişinin Yaratıcı’yı tanıması ve yaratılış amacını bilmesi ölçüsünde benliğine ve toplumsal ilişkilerine yansıyan dinî bir sorumluluk alanıdır. Bu durumda mahremiyet eğitimi, İslâm hükümleri ile temellendirilmesi gereken ve muhatabın mahremiyete dair bilgi ve anlayış kazanmasına katkı sağlayan bir süreç olmalıdır. Ancak ebeveynler, mahremiyet eğitiminde dinî hükümler yerine çoğunlukla toplumsal kabulleri referans almaktadır. Bu kitap; mahremiyet olgusunu, İslâm hükümleri ile temellendirmekte ve gelişim dönemlerine uygun olarak çocuklara ve gençlere mahremiyet eğitiminde yer verilmesi gereken beden, mekân ve bilgi mahremiyetlerine ilişkin konuları ortaya koymaktadır.
Türkiye sinemasının tarihi gelişimi sinemamızın bir Sivil propaganda aracı olduğunu göstermektedir. Türkiye sineması bir modernleşme ve batılılaşma misyonu yüklenerek filmlere imza atmıştır. Türkiye toplum yapısını değişim ve dönüşümünü gerçekleştirme misyonunu taşıyan sinemamız gerek dönemsel akım filmleri, gerek Yeşilçam filmleri ve bağımsız filmler bu eksende ürünler vermiştir. Maalesef Türkiye sinemasının devletle ilişkisi ve toplumu modernleştirme/batılılaştırma ve tarihi ve kültürel bağlarından koparma misyonu görülmemiş, görülmüş ise de konu ilgili ciddi araştırmalar yapılmamıştır. Yapılan araştırmalar, eleşti...
The Handbook of Public Administration, Vol. 1 , Livre de Lyon
Manuscripts have played a crucial role in the educational practices of virtually all cultures that have a history of using them. As learning and teaching tools, manuscripts become primary witnesses for reconstructing and studying didactic and research activities and methodologies from elementary levels to the most advanced. The present volume investigates the relation between manuscripts and educational practices focusing on four particular research topics: educational settings: teachers, students and their manuscripts; organising knowledge: syllabi; exegetical practices: annotations; modifying tradition: adaptations. The volume offers a number of case studies stretching across geophysical boundaries from Western Europe to South-East Asia, with a time span ranging from the second millennium BCE to the twentieth century CE.