You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Elinizdeki kitap, göç olgusunu anlamak ve anlamlandırmak gayretine girmeden, o olguya dair ne olup bittiğini kavramanın belli ölçüde mümkün, fakat çok eksik olacağı varsayımından hareket eden bir yaklaşımı içermektedir. Kitap, bu yaklaşım çerçevesinde, Zygmunt Bauman’ın “Felsefî Sosyoloji” olarak nitelenen teorik bakışını esas almış ve Bauman’ın “akışkan modern yaşam” çerçeve kavramlaştırmasını izleyen yönde ilerlemiştir. Esasen bir doktora tezi çalışmasının genişletilmiş hâli olan bu kitap; gündelik hayatın popüler değerlendirmelerin dışında bir “göç sosyolojisi”nin nasıl yapılabileceğinin başarılı bir örneğ...
"Bu metni kimler okur ve kimlerde nasıl bir farkındalık yaratır tahmin etmek çok zor, fakat bu araştırmanın nihai amacı bildikleri toprakları bırakarak Türkiye’ye gelmek zorunda kalmış çocukların en azından bir kısmının sesini duyulur kılmaktı. Bilimsel araştırmalar çoğunlukla olanı analiz etmek ve görünür kılmak için yapılır. Benim buradaki amacım bundan biraz daha fazlaydı. Yıllardır göçmenlerin ya da mültecilerin topluma entegrasyonları yerel bağlam dikkate alınmayarak yapılmaya çalışıldı. Literatürde var olan önemli katkılara rağmen entegrasyon yine de pek çok ülke için mültecilerin omuzlanması ve toplumun istediği bireyler haline dönüşmeleri üzerine kurgulanmış durumda. Yaptıkları çalışmalarla bu kurguyu bozmak için uğraşanlara bu çalışmayla ben de katkıda bulunmak istedim. Bunu hem de mülteci ve göç çalışmalarında seslerine pek de kulak kabartılmayan çocuklar özelinde gerçekleştirmek istedim. Tek bir çalışmayla onların hayatını değiştiremem belki ama yine de onları duyulur kılma sorumluluğu benim en büyük motivasyon kaynağım oldu."
Meş’um darbe girişiminin ardından istikbaline ve istiklaline sahip çıkanları Türk halkının duruşunu tarihe not düşmek, darbeye giden süreci sosyolojik olarak değerlendirmek ve 15 Temmuz’u kavramsallaştırmak amacıyla duyurduğumuz yazı çağrısına çok sayıda hocamız kıymetli çalışmalarıyla destek verdiler. 15 Temmuz şehitlerine ithaf ettiğimiz bu sayıda; Faruk Karaarslan, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Muhafazakârlığın Türkiye Bağlamı -Türkiye’de Muhafazakârlığı Yeniden Düşünmek-” başlıklı makalesinde 15 Temmuz gecesi darbeye direnen kitle üzerinden Türk muhafazakârlığının yeni dönemini tartışıyor. Karaarslan çalışmasında muhafazakârlık kavramının kullanımına dair tartışmalardan hareketle Türkiye’de sosyal bilimlerin tekrar tartışılmasını gerektiğini iddia ediyor.
İnsanlık, her dönemde içinde bulunduğu cendereden bir şekilde çıkmış; türünü sürdürebilmeyi ve ilerlemeyi başarmanın bir yolunu bulmaya gayret ederek kendi tarihini yazmıştır. Çünkü insan dediğimiz varlık kendini, yaşadığı toplumu ve tüm evreni ön görme ve bilme isteğini gidermek için soru sormaya ve cevap aramaya devam etme istidadındadır. Varlığın bilgisi irdelendikçe, insanlık tarihi kendini gerçekleştirmeye devam edecektir. Fraktal geometri çalışmalarına göre bir ormandaki ağacın tüm özellikleri, ormanın bütünü ile oranlıdır, orman ile ilişkili ve ona bağlıdır. Genel olarak bilim tarihine baktığımızda da, doğanın bilgisi...
None
Kökeni asırlar öncesine uzanan ve kültürel kimliğimizin birçok ögesini içinde barındıran âşıklık geleneği, bugün Anadolu’nun pek çok yerinde şiir, ezgi ve hikâye anlatıcılığı ekseninde yaşatılmaktadır. Bu geleneğin günümüzdeki önemli temsilcilerinden biri, Konya/ Cihanbeyli’de ikamet etmekte olan Nufal Ufacık’tır. Çevresinde “Ozan Nufal” namıyla tanınan âşığımız, 10-11 yaşlarında gördüğü bir rüya vesilesiyle âşık şiirine yönelmiş ve 86 yıllık ömrüne 212 şiir sığdırmıştır. Bu kitapta, kendisiyle gerçekleştirilen röportajdan hareketle Ozan Nufal’ın hayat hikâyesi ortaya konulmuş, âşıklığa başlamasına v...
"The definitive biography of one of the most important civil rights activists of the twentieth century, For Freedom's Sake is also a moving social history of a critical epoch in American history."--Jacket.
"On beş gümlük sanat ve fikir mecmuası," 1933-Jan. 1, 1939; "Aylık edebiyat ve sanat dergisi," Jan. 1997-
Agritourism describes the activity of holiday-making in rural areas, specifically for those seeking a rural experience. Activities can include wine tours, outdoor sports, participation in the rural lifestyle and local community, enjoyment of the natural environment and the opportunity to enjoy truly locally produced food. Agritourism forms a significant proportion of the tourism sector, and its growth is set to continue in both developed and developing countries. The authors present the depth and variety of agritourism practiced around the world and cover all aspects of the economics and organization of agritourism. Topics discussed include agricultural economics, rural development, marketing, rural policy, different products and services available and the characteristics of agritourists.
Kütahya Sultanisi adındaki çınar fidanının toprağa dikilmesi, halk arasındaki adıyla Taş Mektep binasının yapılması için, o zamanın Kütahya Mutasarrıfı Tevfik Paşa’nın yardımlarıyla 1886 Yılında bir komisyon kurulmuştu. Hacı Yusuf Efendi başkanlığında kurulan bu Komisyon, Hükümetten bin lira ve Kütahyalılardan toplanan paralarla inşaata başlamıştır. Bu arada Mutasarrıf Tevfik Paşa görevden ayrılmış ve yerine Haşim Paşa göreve başlamıştır. Haşim Paşa da gayret etmiş ve halkın malzeme ve emek katkılarıyla üç yılı aşkın bir zamanda bina hazır hale getirilmişti. Okul 12 Ocak 1890 günü Kütahya Sultanisi adı ile eğitim ve öğretime başlamıştır. 1990 Yılına gelindiğinde bir asırlık okulun 100. Kuruluş Yılını, geçmişin görkemini, geçmişin ihtişamını anarak kutladık.